Ülkücüler 12 Eylül döneminde çok zorluk yaşadılar.

  • 11 yıl önce
ADNAN OKTAR: 12 Eylül öncesi Türkiye adeta böyle parsel parsel komünistlerin kontrolüne girmişti. Bütün mahalleler, sokaklar, hemen hemen her yeri işgal etmişlerdi. Ülkücüler, koç yiğitlerimiz, canlarımız her yerde seminer çalışmaları yaptılar. O zamanlar, seminer diyorlardı. Toplantılar yapıyorlardı ve gençleri eğittiler. Allah sevgisi, Kuran sevgisi, devlet, millet, bayrak sevgisi. “Mao değil Alparslan, Vietnam değil Türkistan” diye duvarlara yazıyorlardı. Ben mesela acayip hoşuma gitmişti, okula gidiyordum, duvarda baktım, ilk defa gördüm. “Mao değil Alparslan, Vietnam değil Türkistan.” İlk defa komünizme karşı güçlü bir fikirle İslam’ın sıcak bünyesini gürül gürül savunarak ortaya çıktılar. O zaman Müslümanlıktan bahsetmek adeta mümkün değildi. Hayret ederdik yani Müslümanlıktan bahseden insanlara. Namaz kılan oldu mu şaşırıyorduk. Ben lisede namaz kılan birisiyle karşılaştım, acayip şaşırmıştım. Herkes şaşırıyordu. Öyle bir ortamda ilk defa biz, televizyon da o zaman yeni çıkmıştı o zamanlar. Ülkücüler böyle toplantı yapmışlar. Atlar böyle atlarla geziyorlar falan bir genç çıktı, “namaz kılan yobaz değildir” dedi. “Kuran okuyan yobaz değildir” dedi. Acayip hoşuma gitmişti. İlk defa, “Allah diyen yobaz değildir” diye, ülkücü gençler. Muazzam tehlikelerin içerisinde, gecekondu semtlerinde orada burada, üç kişi, beş kişi, on kişi o canlarım, hayatlarını ortaya koyarak bu memleketi korudular. Ne çekti o gençler. Ne ızdıraplar çektiler. Arkasından da 12 Eylül döneminde cayır cayır asıldılar benim aslanlarım. Astılar benim aslanlarımı. Hem vatanı koruyor, gayret ediyor. Daha on sekiz yaşına bile girmemişti bazıları. El kadar çocuk yani. Her yerde kültür faaliyetleri yaptılar, her yerde. Ocaklar açtılar. Gençleri sokaklardan toplayıp götürüp eğitiyorlardı. Gençler ilk defa Alparslan’ı, Fatih’i, Kanuni’yi sevmeyi öğrendiler. Bilmiyorlardı, birçok insan bilmiyordu. Malazgirt’in önemini, Türklüğün önemini, dinin önemini, Allah’ın, Kitap’ın önemini, İslam’ın önemini öğrettiler. Ondan sonra olaylar gelişti. Yani aslan gibi de kendilerini ortaya koydular. Ve muazzam şehit verdiler. Her yerde dövülüp sövülüyordu benim canlarım. Akıl almaz işkenceler yaptılar benim canlarıma. Muhsin Başkanımız da öyle canım benim, şehidimiz. Ona da muazzam işkenceler yapıldı. Başbuğ da yıllarca cezaevinde kaldı. Yani bunlardan habersiz olduğun için sen, son dönemi biliyorsun, kendi kafana göre konuşuyorsun.