Alperenler ve ülkücüler Türkiye’nin çimentosudur.

ADNAN OKTAR: İki de bir böyle ülkücüleri olayların içine çekmeye çalışıyorlar. Sanki ülkücüler derken böyle haşa cahil, elinde silahla gezen, işte çekip vuran, öyle adam imajı vermeye çalışıyorlar. Dünyanın en akıllı insanlarıdır ülkücüler. Bıraksınlar bize bu ayakları yani. Alperenler de, ülkücüler de öyle. İspatı ortada, açıkça söylüyorum. Televizyona çıkıyorlar. Konuşuyorlar. Bana bir tane mantıksız konuşan ülkücü gösterin. Bir tane. Bir tane lafın altında kalan ülkücü gösterin. Ne konuşursa kalıp gibi lafı oturtur, gayet güzel. Genç bir delikanlı var, Doğu’da bir ilin milletvekili. Çok efendi bir çocuk. Neydi ismi onun?

DİDEM ÜRER: Sinan Oğan.

ADNAN OKTAR: Sinan Oğan. Çok çok efendi çocuk. Hep öyledir ülkücüler. Bizim mesela coğrafya hocamız vardı lisedeyken, geldi böyle aslan gibi delikanlı, tertemiz kıyafeti, nur gibi yüzü de falan. Hiç okula ülkücü hoca gelmemişti, ilk defa o gelmişti, çok efendiydi, bayağı terbiyeliydi. Yine vardı hocalarımız, Türkçe hocamız vardı, onlar da vardı ama onlar kendilerini gizliyorlardı. Ama o açıkça söylüyordu böyle, hiç kimseden korkusu yoktu. Özetle tekrar söylüyorum, ülkücü gençler Türkiye’nin çimentosudur. Çok aklı başında delikanlılardır. Allah’a aşıktırlar. Kuran’a aşıktırlar. Türkiye’nin bölünmesine karşı çelik mevzidirler. Asla ve asla ülkücülerin olduğu bir yerde kimse oyun oynayamaz Türkiye’de söyleyeyim. Karadeniz halkı da öyledir. İç Anadolu’ya gir, Polatlı delikanlı memleketidir. Yozgat mesela kum gibi delikanlı kaynar. Git Çorum’a kum gibi delikanlı kaynar. Öyle yani Türkiye, kendine has özel bir millet, devlet. O yüzden böyle etrafında geziniyorlar, gelen dişi kırılıp kaçıyor. Gelen dişi kırılıp kaçıyor. Güç yetiremezler. Ne bölebilirler, ne oyun oynayabilirler. Hükümet de zaten hem, dört görüşün de ortalamasıdır yani. Sağ da vardır, sol da vardır hükümetin içerisinde, Saadet Partisi görüşü, kısmen MHP’li görüş de vardır. Ama hükümet de milletimize güvenerek ortaya çıkıyor. Hükümet kendine güvendiği için ortaya çıkmıyor. Allah’a, Allah için de millete güvenerek ortaya çıkıyor. Millet, delikanlı millet. Millet delikanlı olunca, hükümet de delikanlı oluyor. Hiçbir şey çıkmaz, hiçbir zarar gelmez milletimize, inşaAllah.