Sayın Adnan Oktar'ın A9 TV'deki canlı sohbeti (10 Haziran 2013; 23:00)

  • 11 yıl önce
CEYLAN ÖZBUDAK: Yakışıklı bebeğimin sohbetine başlıyoruz, inşaAllah.

ADNAN OKTAR: Didem Hocam’dan bir konu alalım.

DİDEM ÜRER: Bugünkü Bakanlar Kurulu toplantısından sonra açıklama yaptı Hükümet Sözcüsü Sayın Bülent Arınç; “Türkiye’de artık yasadışı eylemlere kesinlikle izin verilmeyeceğini ve bunlara karşı gerekenlerin yapılacağını” söyledi. Sayın Arınç; “Eğer konu insan hakları, çevre duyarlılığı ve demokrasi ise, bunları muhataplarıyla konuşulmasını gerçekten isteriz. Sayın Başbakanımız bazı gruplara sanırım Çarşamba günü için randevu verdi. Onlara, işin gerçeği anlatılacaktır. Halkımızın huzur ve güvenlik içinde olması için, gereken mücadeleyi sürdüreceğiz” dedi.

ADNAN OKTAR: Tamam, güzel. Ama sevecenliği hiç bırakmamak lazım. Yani merhamet, şefkat üslubunu, her halükarda, her ne olursa olsun bırakmamak lazım. Çünkü Kuran’ın hükmü, Allah’ın en çok üstünde durduğu konu, o. Şefkat, merhamet, hilm-halim olmak. Hz. İbrahim (a.s) için Cenab-ı Allah “halimdi” diyor. Bütün peygamberler halim oluyorlar. Hep Allah, o yönünü övüyor. Hz. İsa Mesih (a.s) içinde Cenab-ı Allah öyle diyor. İbrahim-i ahlak, Nuh-i ahlak, Muhammed-i ahlak; sevgiyi ve şefkati gerektiriyor, hilm-i gerektiriyor.

Gezi Parkı’nın bir krokisi vardı, onu görebiliyor muyum?

DİDEM ÜRER: O Hocam, daha farklıymış, Gezi Parkı geride kalıyor, o kroki onun önüne, yani o ağaçlık olan yöne değil, o ağaçlık olan yerin önüneymiş. Yani tam gerçeği yansıtmıyormuş.

ADNAN OKTAR: Yani doğru değil. Mesela Tayyip Hocam, oraya hiçbir şey yapmadan, sırf ağaçlandırmaya başlasın. Yani arazi açsın, ağaçlandırsın. Yeşile olan sevgisini, ağaçlara olan sevgisini, hayvanlara, bitkilere, insanlara olan sevgisini her fırsatta, her imkanda dile getiren bir insan ve fiilen uygulayan bir insan ama bilinmiyor. Mesela AKP iktidarı dönemine meydana getirilen ormanlık alanlar, fotoğraflarla gösterilsin, belgeleriyle gösterilsin. Bunun bizim yapmamız mümkün olmaz, çok zor olur. Çünkü biz bilmiyoruz neyin nerelerde nasıl yapılmış. Devlet bunu belgelendirsin, video filme aldırsın, TRT’yi görevlendirsin, her yeri halka göstermemiz mümkün olur, yeşillenen alanları. Daha önce yeşillikken, ormanlıkken yıkılıp, kendi hükümetleri döneminde değil, diğer hükümetlerin dönemlerdeki yıkılıp, yakılıp, orman arazilerinin çölleştirildiği veyahut ormanların sökülüp yerine binalar yapılan yerleri, video filme alıp göstersinler, belgesel tarzında. Devletin ilgili kurumları var. Veyahut AK Parti hükümeti partinin kasasından versin veyahut AK Partili herhangi bir şahıs, bir gazeteciyi, birkaç kişiyi görevlendirsin, birkaç kameraman görevlendirsin, fazla pahalıya mal olmaz, filmlerini çektirsin, basına dağıtsın, herkese dağıtsın. Böylece konular netleşir. Biz mesela Yiğit Bulut’tan öğreniyoruz konuları. Niye Yiğit Bulut’tan öğrenelim? Devletin resmi bir kurumu, resmi bir görevlisi şakır şakır açıklasın, nedenleri budur desin, belgelerle, dokümanlarla açıklansın. Yani şu muğlaklığın, şu fluluğun kalkması gerekiyor. Her konuyu yıllar sonra öğreniyoruz. Mesela AK Parti hükümeti döneminde, büyük bir ağaçlandırma çalışması yapıldığını, ancak bu konu vesilesiyle öğrenebildik, bu Gezi olayları sonucunda.

DİDEM ÜRER: 2 milyar fideden bahsediliyor Hocam. 900 bin hektar ormanlık alanı.

ADNAN OKTAR: Mesela bilmiyoruz bunu. 900 bin hektar ormanlık alan ormanlaştırılıyor, bunu bilmiyoruz. Bunların hepsi belgelenebilir. Ormanlaşmadan önceki hali ve ormanlaştıktan sonraki hali, görüntülerle film halinde gösterilebilir halka. Yani bizim milletimiz komünistlerin peşine kalkıp gidecek bir Milet değil. Aklı başında bir millet. Birde, kimsenin inancına, hayatına müdahale edilmeyeceği iyice hissettirilmesi lazım. Geleneksel akıl vardır, kafa vardır; şeriat gelecek, hayat felç olacak. Hz. Mehdi (a.s) gelecek, hayat yüz misli daha rahat olacak, yüz misli daha özgür olacaksınız. O zannediyor ki, özgürlükler kalkacak. Mevcudun yüz misli daha özgür olacaksın. O zaman anlayacak özgür olmadığını, Hz. Mehdi (a.s) geldiğinde anlayacaksın. Özgürlüğü yaşayınca, ben daha önce özgür değilmişim diyeceksin, inşaAllah.

Didem Hocam dinliyorum.

DİDEM ÜRER: “Ağır bir gıda zehirlenmesi nedeniyle Amerikan Hastanesi’nde tedavi altına alına Ahmet Hakan’ın tedavi sonrası durumunun düzeldiği” belirtildi. “Doktorların bugünde kontrol altında tutacakları” söylendi. Yarın taburcu edilecek. Ahmet Hakan Twitter’da, “ciddi bir rahatsızlık nedeniyle hastanedeyim, lütfen dua edin” ifadelerini

ADNAN OKTAR: İlk defa rahatsızlandıysa. Gıda zehirlenmesi sık rastlanan bir şey, birçok kişide rastlanıyor. Allah şifa versin. Her halükarda, denge unsuru bir insan. Yani aşırılıklara karşı bir tavrı var, o yönden çok güzel.

Burak Yılmazer; “Biz, o kişilerle bir arada değiliz. Tek dayanağımız, o kişilerin Gezi Parkı’nda değil, Taksim Meydanı’nda olması, Gezi direnişçilere alakasız olmaları

Önerilen