Dabbe-tül arz ahirzamanda bilgisayarı işaret etmektedir.

  • 11 yıl önce
ADNAN OKTAR: “Dabbet-ül arz, dabbe dişi bir vasıftır ve bilgisayar vasıflarıyla bağdaşmıyor. Yorumunuz nedir?” Tamam, kısa bir ara verelim. Ben sana bu konuyu anlatacağım, inşaAllah.

AYLİN KOCAMAN: Dünya güzeli Anna ile birlikte yayınımıza devam ediyoruz.

ADNAN OKTAR: “Dabbet-ül arz, dabbe dişi bir vasıftır. Ve bilgisayar vasıflarıyla bağdaşmıyor. Yorumunuz nedir?” Dabbet-ül arz, Kuran’da dişi veya erkek diye ifade edilen birşey yok. Öyle birşey olduğunda Allah onu açık açık vurgular. Böyle imayla Kuran’dan hüküm çıkmaz. Ne diyor Cenab-ı Allah? Ahir zamanda, insanların dini unuttuğu; Darwinizm’in, materyalizmin yayıldığı, dinsizliğin yayıldığı, insanları ikna etmenin zor olduğu bir dönemde, dinin garipleştiği bir dönemde, “yerden mamül bir varlık çıkartırız. Bir dabbe çıkartırız.” Kımıldayan şey. Mesela elmanın çürüğünde, o çürüğün küflenip gelişmesi, ona dabbe deniyor. İçkinin vücutta yayılmasına, ona da dabbe deniyor. Yani gözle görülmesi zor olan, hareket eden şeylere de, böyle ufak ufak kımıldayan şeylere de dabbe deniyor. Debib. Mesela karıncanın hareketi veyahut bir makinanın, arabanın hareketi. Debbabe, debbe, yani debelenen, hareket eden, kımıldayan şey anlamındadır. Şimdi Peygamberimiz (s.a.v) açıklıyor Dabbet-ül arzı; “Dabbe konuştuğunda bütün dünya aynı anda işitir” diyor. Sırf bu açıklamadan çıkıyor. Yani internet olduğu, bilgisayar olduğu hemen ortaya çıkıyor. Çünkü bak, “bir yerde konuşur, bütün dünya duyar” diyor. Bu nasıl olur? Bu şekilde olur. İki; “Yüzü insan yüzü gibidir” diyor. Açtığında insan yüzü görüyorsun orada. Muhtemelen Hz. Mehdi (a.s)’ın yüzü görülecek dabbede. Çünkü “sakallı bir insandır” diyor. Yani o görüntünün içerisinde Hz. Mehdi (a.s)’ın yüzünü göreceğiz.Dabbenin içerisinde Hz. Mehdi (a.s)’ın yüzünü göreceğiz. Ona işaret ediyor. Ve diyor ki; “Dabbenin yerin altında ve yerin üstünde on binlerce kilometre,” fersah olarak geçiyor, “kolu, dalı ve kuyruğu olur” diyor. Bu nedir? İnternet kabloları bütün dünyayı kaplamış. Örümcek ağı gibi bütün dünyayı kaplayacağı söyleniyor, Dabbet-ül arzın. Ve bakın, dikkat edin, “herkesin evine girer” diyor. Herkesin evinde internet var. “Amerika’daki insanın evine de girecek” diyor, “İstanbul’daki insanın evine de girecek” diyor, Dabbet-ül arz. “Aynı anda her insanın evine girer diyor. Kavranması zor mu bunun? “Dabbet-ül arz konuştuğunda herkes dinler” diyor. Bu olduğuna göre, her yere girdiğine göre... Mesela “başı bulutlara değer” diyor. Uçağın eriştiği mesefede yine internet oluyor. “Yerin altına girer” diyor. Yerin altında da var internet. Mesela askeri tesisler var yer altında, oraya da giriyor internet. “Her türlü renk mevcuttur üstünde” diyor, açtın mı interneti her türlü renk üstünde mevcut. Anlaşılmayacak gibi değil. Ve “elinde bir mühür olur” diyor, “herkesi mühürler” diyor. “Her yerde o mühür çıkar” diyor. O mühür Peygamber Efendimiz (s.a.v)’in mührü, Allah, Muhammed, Resul mührü. “O mühürle müminleri damgalar” diyor. Yani müminlerin evinde o mühür görülecek. Hakikaten de her yerde görülüyor Peygamberimiz (s.a.v)’in damgası. Her evde, Müslümanlar’ın evlerinde görülüyor. Olmayanların evlerinde de görülüyor. “Kafirin yüzü simsiyah kesilir” diyor. Yani bunalacak, rahatsız olacak. O görüntüyü, o yazıyı, o konuşmayı görünce bunalacak anlamında. “Müminin yüzünü de pırıl pırıl parlayacak, nurlandıracak” diyor. Okudu mu müminin kalbi açılıyor. Dolayısıyla dişilikle, erkeklikle alakası yok. Ahir zamanda yerden mamül bir dabbe olduğunu anlıyoruz. Çünkü bilgisayara baktığımızda, yerde neler var? Silisyum var, demir var, bakır var, çinko var, alüminyum var. Bilgisayarı neden yapıyorlar? Alüminyum, bakır, çinko, değil mi? İşte çeşitli yerden çıkan madenlerle yapılıyor. Aynısı. Dolayısıyla yerden mamül sözünün tam karşılı oluyor. Ve “fil kulağı gibidir” diyor. Mesela bak, bu da öyle, bilgisayarı açtığımızda fil kulağı gibi açılıyor, kapanıyor. “Gözü vardır, görür” diyor. Açtın mı kamerası var; “o gözüyle görür” diyor. “Herkesi görür” diyor. “Kuyruğu vardır” diyor; kablosu. “Yer altından geçer” diyor. “Bir adımda on bin kilometre yolu bir anda alır” diyor. Bir adımda on bin kilometre; anında görüntü, anında ulaşım; internetin özelliği. Dolayısıyla anlatımımız doğru. Hz. Mehdi (a.s)’ın yardımcısı olacaktır, Hz. Mehdi (a.s)’la birlikte çıkacaktır dabbet-ül arz. Şu anda da vazifesini yapıyor. Sakallı insan yüzü görünümü, sakallı olması da Hz. Mehdi (a.s)’a işarettir. Hz. Mehdi (a.s)’ın internette, televizyonlarda yüzünün görüleceğini belirten bir ifade. Bak, sakallı bir insan yüzü. Yani Hz. Mehdi (a.s)’

Önerilen