Sayın Adnan Oktar'ın A9 TV'deki canlı sohbeti (17 Haziran 2013; 24:00)

  • 11 yıl önce
AYLİN KOCAMAN: Aşkım, dünya güzelimle yayınımıza başlıyoruz, inşaAllah. Hoş geldiniz Hocam.

ADNAN OKTAR: Dünyanın en tatlı Şeyhi Şeyhimiz Sultanımız Şeyh Nazım Kıbrısi El Hakkani Hazretleri bugün iyiymiş, maşaAllah. Dışarı deniz kenarına devriye çıkmış. Şu devriyesine bayılıyorum. Dünya tatlısı, maşaAllah. Bu aralar bizim çocuklar bir daha bir gitsinler Şeyhime.

Devam edelim.

DİDEM ÜRER: Hocam maşaAllah, İstanbul Büyükşehir Belediyesi tam sizin belirttiğiniz yönde çalışmalara başladı. 35 bin metrekare olan Gezi Parkı’nın 23 bin metrekaresi çimlendirilmeye başlandı. Mevcut olan 60 çeşit ağaç türünün yanına 100 yeni ağaç türü daha dikileceği açıklandı.

ADNAN OKTAR: MaşaAllah, hani Başbakan söz dinlemiyordu, hani eleştiriye kapalıydı, hani tavsiyeleri dinlemiyordu? Bak bir kere söyledik, elhamdülillah yıldırım hızıyla. MaşaAllah çok güzel.

DİDEM ÜRER: Kamyonlarla ağaçlar gelmeye başladı, Hocam ve dikilmeye devam etti bugünde. Parkta sabah 7 den beri ıhlamur ağaçları.

ADNAN OKTAR: MaşaAllah taze gelin gibi. Baksana ağaçlara köfte gibi yol alıyor. Acayip şeker. Arabaya binmiş geziyorlar, şehir turu yapıyorlar.

DİDEM ÜRER: Bin işçiyle çalışmalar devam ediyor. Her yere çiçeklerde ekildi. 202 çiçek türü ve 5 bin gül ekilmeye başlandı.

ADNAN OKTAR: İşte bu kadar. Tayyip Hocam çiçek sevgisini de, ağaç sevgisini de göstertmiş oldu. Çok güzel, maşaAllah.

DİDEM ÜRER: “Parka yeni 50 bank getirileceği, sulama ve elektrik tesisatının değiştirileceği, büyük bir çocuk parkı yapılacağı” söylendi. “Mükemmel bir aydınlatma sistemi kurulacağı” belirtildi. Ve tüm bunların 5 gün içinde tamamlanması planlanıyor.

ADNAN OKTAR: Tayyip Hocam birde küçük havuz yapsın oraya, bir şey olmaz, inşaAllah. Çok hoş olur, göze hoş gelir. Fıskiyeli güzel kibar bir havuz, böyle tunç süslemelerle olursa çok güzel olur.

Türkiye’nin kaderi, Mehdiyet’tir. Kaderi sallantıda değildir, Türkiye’nin. İnsan zannediyor ki, nereye çekersen oraya gider. İstediğin yere çek, sadece Mehdiyet’e gider. Başka bir yere gidemeyeceği şekilde kaderi Allah tarafından öyle yaratılmış sadece Mehdiyet.

DİDEM ÜRER: Cüneyt Özdemir CNN Türk’te canlı olarak verdi: “Buranın ortadan kaldırılmasını beklerken daha da yeşillendirilmesinin çok sürpriz olduğunu ve hiç böyle bir şey beklemediklerini “söyledi.

ADNAN OKTAR: Kardeşim Müslüman aklı işte böyledir. Müslüman’ın feraseti böyledir. Tayyip Hocam’ı, bir acayip insan gibi tanıtmaya çalışıyorlar. Nur gibi Müslüman evladı. İyi olan bir şeyi hemen yerine getirir. İşte bu kadar bak, cennet gibi yaptı, parkı maşaAllah. Ne halden, ne hale geldi. Daha da düzelecek, daha da güzel olacak. Havuzda gelecek daha durun bakalım.

DİDEM ÜRER: Hocam siz günlerdir, Başbakan Erdoğan’ı rahat günlerde destek verip, zor günlerde yalnız bırakanlardan bahsediyordunuz. Dün de Başbakan’ın etrafında gerçek dostlarının olması gerektiğini söylemiştiniz. Başbakanımız bugün bu konuya değindi. Şunları söyledi; “Vatandaşlarımızın sesini duyabilmek, onların duasını alabilmek inanıyorum ki daha önemli. İyi günde dostu her yerde bulursunuz. Önemli olan kötü gündür. Dost adı altındakiler ne kadar yapay olduklarını gösterdiler. Olayları analiz etmeden, anlamadan, dinlemeden maskeleri indirdiler. Gerçek yüzlerini gösterdiler” dedi.

ADNAN OKTAR: Türkiye’deki yapı muhafazakar, mukaddesatçı bir yapıdır. Yani komünizme müsait değil Türkiye. Türkiye muhafazakar, mukaddesatçı. Ama halk örgütlü değil, millet örgütlü değil. Ne yapacağını bilmiyor. Mesela biri bir yerden bağırıyor, biri bir yerden. Biri mesela diyor ki, “acaba bir şey mi söylesek, biri yazı mı yazsak?” Karar veremiyorlar. Komünistlerin sloganı belli, şu sloganı söyleyeceğiz, şu yoldan yürüyeceğiz, şunu yapacağız planlı. Ama halk planlı değil. Mesela bir şey söylemek istese, herkesin ağzından ayrı bir söz çıkıyor. Mesela bir yola bir yola girmek istese, herkes ayrı bir yoldan gidiyor. Halbuki, aynı amaçları, fakat karar veremiyorlar ne yapacaklarına. Onun için, halkın örgütlü olması lazım. Halkı devlet örgütlesin. Bu tip olaylara karşı bütün milletimizi örgütlesin devlet. Nasıl örgütler? Mesela bir provokasyon dış saldırı olduğunda, komünist saldırı olduğunda, devlete nasıl yardımcı olunabilir, polise nasıl yardımcı olunabilir, jandarmaya nasıl yardımcı olabilir, kargaşa nasıl yatıştırılır. Mesela bir yaralanan olduğunda ona nasıl yardımcı olunur. Komünistler biliyor onu. Nerede toplanacak, mesela nereye götürecekler, hepsini biliyorlar. Mesela olay nasıl tırmandırılır, nasıl provoke edilir. Halkın hassas olduğu yönler nedir. Mesela bir komünist hareketin içerisine Müslümanlıktan da bir esintiler koyarlar. Masum gençleri koyuyorlar. Araya Müslümanları serpiştiriyorlar. Cuma namazı kılan insanlar koyuyorlar, falan. Öyle bir yumuşatıyor k,i sahneyi bahçe yani çiçek bahçesi gibi.

DİDEM ÜRER: Sandviç dağıtan teyzeler falan gösterttiler, Hocam.

ADNAN OKTAR:

Önerilen