Sayın Adnan Oktar'ın A9 TV'deki canlı sohbeti (1 Temmuz 2013; 24:00)

  • 11 yıl önce
DAMLA PAMİR: Canımın ta içi, veli nimetim, aşkım, bir tanemin sohbetine başlıyoruz, inşaAllah.

ADNAN OKTAR: Ben dinliyorum Didem Hocam.

DİDEM ÜRER: Ahmet Hakan Lice’deki olayları protesto ederek, “Diren Lice seninleyiz” pankartlarıyla yürüyen kalabalıklara destek veren bir yazı yazdı. “Bu yürüyüşün Güneydoğu’daki haksızlıklara İstanbul’dakilerin de kayıtsız kalmayacağının müjdesi olduğunu, yürüyenlerin yaşasın hakların kardeşliği diye haykırdığını” belirterek, “bunun tarihi bir an olduğunu ve kendisinin de tarihi ana tanıklık ettiğini” söylemiş.

ADNAN OKTAR: Bir zulüm varsa, hepimiz karşıyız, kimse istemez. Ben, Kürt kardeşlerimizin kılına dahi zarar gelmesini istemem. Onlar can, benim kardeşlerimin büyük bir bölümü Kürtler. Kız arkadaşlarımda da Kürt olan çok fazla var, kardeşlerimden de Kürt olan çok fazla var ve dünyanın en iyi, en mükemmel insanları, gayet güzel bütün Anadolu’muz gibi. O ayrı mesele. Yani bağnaz, sert bir polis anlayışı varsa, ona tabii ki dur deriz. Bir baskın, sert bürokrat anlayışı varsa, ona da dur deriz, gayet kolay bu. Adamı ortaya getirirsin, kanunla hukukla alırsın kenara. Ama “biz burada karakol yaptırmayız, bayrak astırmayız” bu olmaz.  Sen o zaman orayı işgal ettiğini iddia ediyorsun. O öyle olmaz. Boş yere de çırpınıyorsun. Bir kere sevgisiz olduğunu, insan sevgisinin olmadığını da vurgulamış oluyorsun. Sen diyorsun ki “sadece Kürtleri seviyorum”. Yalan, onları da, bu kafada olan insan hiç kimseyi sevmez. Sırf Kürt’ü seviyorum diyorsa, yalandır bu. Laz’ı, Çerkez’i, Türk’ü, Boşnak’ı sevemeyen, hiç kimseyi sevmiyordur. Sadece sen, komünist-faşist karışımı bir çorbasın, başka bir şey değilsin. Ve o mübarek insanları da yok etmeyi amaçlamışsın demektir. Kürt halkının, Kürt milletinin canlarımın dindarlığını kıskanıyorlar. Onları dinsiz yapmak için, kudurmuş gibi komünist propaganda yapıyorlar, dinin, imanın, mukaddesatın bölgeden silinmesini istiyorlar. Çünkü en dindar bölge oraydı, Güneydoğu, tam tersini yapıp konuyu halledeceklerini zannediyorlar, böyle bir şey olmaz, inşaAllah.

Evet, dinliyorum.

DİDEM ÜRER: Televizyoncu ve gazeteci Erkan Tan, partilerin oy oranlarıyla ilgili son anket sonuçlarını açıkladı; “CHP ve MHP’nin Gezi olaylarını eleştirmedikleri için oylarının eridiğini, CHP’nin Baykallı zamana geri dönerek, yüzde 22.2’ye, MHP’nin ise 14.4’e düştüğünü” söyledi.  “Gezi parkı eylemlerinin Sayın Erdoğan’ı hedef aldığının kesinleşmesi, bu eylemlerin toplumda oluşturduğu infialin AK Parti’de ciddi kenetlenmeye sebep olduğu gibi özellikle milliyetçi muhafazakar oyların iktidar partisine daha yoğun toplanmasını sağladı” yorumunda bulundu.

ADNAN OKTAR: En başında söyledim, yani “bu tip olaylar, merkez sağda toparlanmaya sebep olur” dedim. Yani hangi parti olursa olsun, toparlanma olur. MHP’nin oyları da erimez, niye erisin MHP oyları?  O doğru değil. MHP, Gezi olaylarında gidip oraya katılın demedi ve uyardı da Sayın Bahçeli. Dolayısıyla MHP’ye zarar verecek bir şey yok orada. MHP kale gibi duruyor. Bölücülüğe karşı tavrını açık açık koymuş durumda. MHP, Türkiye’nin güvencesidir. Çimentodur MHP. Yani fevkalade büyük bir güçtür. Ülkücü gençlik de öyle fevkalade büyük bir güçtür. Çok sakin, akılcı, saygılı bir şekilde bekliyorlar. Yani bir yamukluk olduğunda MHP buna asla müsaade etmez. Ülkücü gençlik asla müsaade etmez. Kanunla, hukukla, akılla, fikirle, ilimle, irfanla. Yani MHP’nin sessizliği, kabul anlamında değildir.  MHP’nin sessizliği, gücünden emin olmasındandır, inşaAllah.

Mustafa Adnan Battal; “Kediciklerinle mi savaşacaksınız?” Allah’ın ordusu şu an savaşıyor.  Hz. Mehdi (a.s) taraftarlarıyla, Hz. İsa Mesih (a.s)’ın taraftarları, el eleler şu an ve deccal ordusuna karşı mücadele veriyorlar. Deccal, dünyanın her tarafında ayaklandı dikkat edersen. Ve deccalin avaneleri dünyanın her tarafında hareket halinde. Bilerek veya bilmeyerek deccal bu insanları kendine katıyor.  İnsanlar topluluklar halinde, kitleler halinde şu an deccale iltihak ediyorlar. Ve Hz. Mehdi (a.s) cemaati de, çok küçük bir cemaat olduğu halde, deccal cemaatini etkisiz hale getiriyor. Ama Mehdiyet; ilimle, irfanladır. Savaşı ilimledir. Hz. İsa Mesih (a.s)’da da öyledir. Peygamberimiz (s.a.v)’in hadisinde “Büyük bir kulenin yanında çocuk kadar kalır İsa Mesih” diyor, “Deccal o kadar azametlidir “diyor, “azameti bedeniyyesi” diyor Bediüzzaman “çok çok büyüktür” diyor. Ama mektepçe ve askerce ilmi ve maddi ordularına nisbeten çok kametlidir çok büyüktür” diyor “deccal. Ama keyfiyet kalite olarak etkenlik açısından İsa Mesih ve Mehdi’nin ordusu, ezicidir” diyor.  Onun için olayı hep böyle kapışma, savaşma mantığıyla almak yanlış

Önerilen