Sayın Adnan Oktar'ın A9 TV'deki canlı sohbeti (18 Temmuz 2013; 17:30)

  • 11 yıl önce
DİDEM RAHVANCI: Aşkım ruhum güzeller güzelimle yayınımıza devam ediyoruz, inşaAllah. Hoş geldiniz.

ADNAN OKTAR: Didem Hocam havadisler sizde.

DİDEM ÜRER: Başbakan Erdoğan, Alevi kardeşlerimizle ilgili bir konuşma yaptı. “Alevilik Hz. Ali (k.v.)’yi sevmekse ben dört dörtlük bir Aleviyim” dedi. “Çünkü Hz. Ali (k.v.)’yi çok seviyorum. Sevgililer sevgilisinin damadı, cengaver dördüncü halife” dedi.

ADNAN OKTAR: MaşaAllah, işte bunlar güzel sözler. Aynı şekilde aslında Museviler, Hıristiyanlar için de güzel sözler ederse Başbakanımız, daha da güzelleşir, daha hoş olur. Yani herkesi kucaklayan bir üslup, Allah’a inanan-inanmayanlara karşı da şefkatli olduğunu, değil mi, hepsinin birinci sınıf vatandaş olduğunu, hepsini koruyup kollamak, onların rahat yaşası için gayret etmek için içinde bir şevk olduğunu, muhabbetle dolu olduğunu uygun bir dille söyleyebilir, inşaAllah.

DİDEM ÜRER: Hocam, Saadet Partisi Genel Başkanı Mustafa Kamalak Hocamız, biz çok İslam ülkesinin Büyükelçiliğinin olduğu bir toplantıda, “Avrupa Birliği’nin peşinde koşmak yerine İslam Birliği’ni kuralım” şeklinde bir konuşma yaptı.

ADNAN OKTAR: Yok, Avrupa Birliği de olur, İslam Birliği de olur. Avrupa Birliği İslam Birliği’ne zıt bir şey değil ki, gayet güzel olur. Yani İslam Birliği demek zaten Hıristiyanları Musevileri de inananların hepsini, İnanmayanları da kapsayan bir birlik, şefkat, sevgiyi esas alan bir birlik olduğu için, Avrupa Birliği’nin böyle bir birliğe engel yönü yok. Bilakis, takviye eden mükemmelleştiren yönü var.

DİDEM ÜRER: Hocam, Sayın Başbakan 3. köprüye karşı çıkanlara şöyle bir teklifte bulundu: “İstanbul boğazına köprü istemeyenler, kullanmayın o köprüleri. Daha önceden 1. köprü, 2. köprüyü de istememiştiniz siz” dedi. “Sandalla gidip-gelin o zaman. Ama yok hayır diyecekler. Eğer çevreciyseniz biz boğazımızdan bir çevre katliamından kurtarmak içi, Kanal İstanbul’u yapıyoruz” dedi.

ADNAN OKTAR: Kanal İstanbul. İlk önce televizyon kanalı mı acaba diye düşündüm. Tamam güzel, faydalı olur, inşaAllah.

Şeyhimiz Sultanımız, Şeyhin Şah Sultanımız dünyanın Sultanı bugün çok iyiymiş Şeyh Nazım Kıbrısi Hazretleri. Tansiyon nabzı normalmiş. Dün meşhur devriyesine çıkmış. MaşaAllah elhamdülillah.

Didem Hocam dinliyorum.   

DİDEM ÜRER: Hocam, dün SkyTürk televizyonunda Büyük Birlik Partisi Genel Başkanı Sayın Destici vardı, şöyle söyledi: “Bir elinde Kuran, bir elinde bilgisayar olan bir gençlik yetiştirmek istiyoruz. Biz sokakta gençlik istemiyoruz” dedi. “O yüzden de bütün gençliğimizi evlerde ama bir elinde Kuran imanı olacak, ama bir elinde de bilgisayar muhakkak olacak böyle bir gençlik istiyoruz” dedi.

ADNAN OKTAR: Canlarım benim. İftara gelmişlerdi Büyük Birlik Partisi yöneticileri, böyle çok değerli kardeşlerimiz filinta gibiler, aslan gibi hepsi, maşaAllah. Müthiş bir muhabbetleri var, müthiş bir sevgileri var. Allah ömürlerini uzun etsin, hidayet versin, sağlık sıhhat versin.

Bakayım. MaşaAllah aslanlarıma maşaAllah. Allah kalplerine suhulet iyilik versin. Çok çok efendiler, çok nezaketliler. Adap-edep, nezaket, hürmet muhteşem. Allah’a kendilerini adamış, Allah’ın çok güzel veli kulları. Normalde Büyük Birlik Partisi’nin oy hakkı yüzde 70’tir, herkes bilir. Ama kitle partisi olamadığı için tabii iktidar olamıyorlar. Ama bir gün gelecek inşaAllah, Allah’ın izniyle o da olacak.

DİDEM ÜRER: Bir de, “bizim ülkümüz var amacımız, bunu yerine getirmeye çalışıyoruz” dedi. “Adriyatik’ten Çin’e kadar, Türk Birliği istiyoruz” dedi.

ADNAN OKTAR: Hay maşaAllah. Adriyatik’ten Çin’e kadar, Türk-İslam Birliği. İslam alemiyle birleştirip, Türklük alemini birleştirip Avrupa’yla da birleşerek dünyayı cennet haline getirmek, maşaAllah.

DİDEM ÜRER: OESD; “Türkiye’nin 2014 büyüme tahminini yüzde 4.6” olarak açıkladı. Ve “Türkiye’nin dünyanın en fazla büyüyen ikinci ülkesi olduğunu” belirtti.

ADNAN OKTAR: Türkiye büyüyor da, manevi büyüme de çok önemli tabii. Şimdi biz et-kemikten büyüyebiliriz de ruhla büyümemiz çok hayati. Ne diyor Başbakan: “Yetiştiremedik gençleri” diyor. Diyanet İşlerli Başkanı ne diyor: “Manen gençleri yetiştiremedik” diyor. Başbakan da “manen yetiştiremedik” diyor. “Diğer yönlerde tamam ama manen yetiştiremedik.” En hayati konu o zaten. Yaşam amacımız o, hayatın gayesi o. Onun için en hayati konuya hükümet bir şekilde ağırlık vermesi gerekiyor. Bir yol bulsun, mutlaka bunu halletsin. Çünkü ileriki nesilleri düşünmek lazım, on yıl yirmi yıl sonraki nesilleri düşünmek lazım. Sürekli maneviyatsız yetişirlerse ne olurlar, bir düşünmek lazım.

Evet, Didem Hocam.

DİDEM ÜRER: Genelkurmay Başkanlığı, Akit Gazetesi’nin Güneydoğu’daki karakollar hakkındaki sorularını yazılı olarak

Önerilen