Sayın Adnan Oktar'ın A9 TV'deki canlı sohbeti (31 Temmuz 2013; 23:30)

  • 11 yıl önce
TARKAN YAVAŞ: Bu akşam Hocamızın çok değerli bir konuğu var, sürgündeki Doğu Türkistan Parlamentosu değerli Başkanı Sayın Prof. Dr. Sultan Mahmut Kaşgarlı Hocamız. Hoş geldiniz Hocam.

DR. SULTAN MAHMUT KAŞGARLI: Hoş bulduk.

TARKAN YAVAŞ: Buyurun Hocam, inşaAllah.

ADNAN OKTAR: Hocam şeref verdiniz lütfettiniz, kerem buyurdunuz. Allah razı olsun. Doğu Türkistan, bütün Türklük âlemi için, bütün İslam âlemi için her zaman için bir kanayan yaradır biliyorsunuz. Hepimiz o rahatsızlığı yaşarız. Kardeşlerimizin orada çektiği acılar hep böyle anlatılır dilden dile. Bizim çocukluğumuzda da anlatılırdı, dehşet içinde insanlar dinlerlerdi. Halen de o korkuyu insanlar yaşıyorlar. Oradaki kardeşlerimizin tabii özgür, huzurlu demokratik bir yapıya kavuşmasını çok istiyoruz. Türk İslam Birliği içerisinde onların güzel yerini almasını istiyoruz. Ama tabii biz demiyoruz ki “Çin yok olsun, Çin milleti yok olsun” demiyoruz. Hatta keşke onlar da katılsa, Türk İslam Birliği içerisine, çok iftihar ederiz çok güzel olur. Hocam şimdi bize, kardeşlerimizin birçoğu bilmez, bilmediğimiz, halkımızın kardeşlerimizin birçoğunun bilmediği konulardan sizlere sorular sorayım, siz de bizi bilgilendirin.

Doğu Türkistan, ne zaman Çin’in kontrolüne geçti? 

DR. SULTAN MAHMUT KAŞGARLI: Doğu Türkistan, 1759 senesinde Mangör Çin İmparatorluğunun işgale geçirildi ve bu işgale karşı 1863 yılı Doğu Türkistan’da umumi bir ayaklanma, büyük bir ayaklanma oldu. Sonra bu ayaklanma neticesinde bu Mangör Çin Hâkimiyetini Doğu Türkistan’dan kovarak, Doğu Türkistan o zaman hürriyetine kavuştu.  Bu hürriyet Yakup Bey ve devlet başkanlığındaki Yed şehri hakimiydi ve Doğu Türkistan hakimiydiler. Bu devlet zamanında Rusya tarafından, İngiltere tarafından ve Osmanlı imparatorluğu tarafından tanındı. Ve oralara elçiler gönderildi. Osmanlı imparatorluğu hem o devlete askeri yardımda bulundu, askeri subaylar eğitim için gönderildi. Bundan sonra o Doğu Türkistan hükümeti Osmanlı Padişahı Abdulaziz Han namına hutbeler okuttu. Büyük bir işbirliği içinde oldu. Ama sonra 1876 senesinde, İngiltere bu Mangör Çin hâkimiyetinin Doğu Türkistan’ı tekrar işgal etmesine yeşil ışık yaktı. Para yardımı silah yardımı yaptı. Çünkü onun Osmanlı imparatorluğu ile birleşmesi büyük bir İslami güç kuvvet olacağından endişe duydu İngiltere. Sonra Rusya da buna katıldı. 1876 yılı Bangör Çin Hakimiyeti ikinci defa zor bir askeri kuvvet ile Doğu Türkistan’ı ikinci bir istilasına başladı. Bu istila neticesinde 1877 senesinde Doğu Türkistan tamamen istila edildi. Bu istila cereyanında, bir milyona yakın insan katledildi. Bu 14 sene bağımsız yaşanan bir devlet, o dünyadaki şu zamanın küresel güçlerinin işbirliği ile tekrar Çin’in esaretinde, Çin hâkimiyetinin esaretinde kaldı. Yani eskiden mesela milattan sonraki yıllarda milattan önce Çin Hâkimiyeti birkaç defa Doğu Türkistan’da ve Batı Türkistan’da biraz müdahil olmak istemiş ama hepsi de mağlup olmuşlar. Bunun en son mağlubiyeti 1756 senesi Doğu Türkistan ve Batı Türkistan yani Türkistan rejimi, Arap İslam ordusunun kumandanı Kuteybiye başlığında bu Arap ordusu ve Doğu Türkistan’da Türkistan ordusunun yani Karluklar, Uygurlar ve onların desteğiyle işbirliği ile Çin ordusunu Talas boyunda büyük bir mağlubiyete uğratmış, sonra Çinliler kaçmış, askerler ölmüş, birçokları esir düşmüş. Büyük seneler Doğu Türkistan’a Çinliler hiçbir zaman adım atamamıştır. Bin sene boyunca Doğu Türkistan Hun Türkleri, ondan sonra Göktürkler federasyonu, sonra Uygur Devleti ve Karahanlılar Devleti, Katarlık büyük devletleri Doğu Türkistan’da kurulmuş Doğu Türkistan olan önemli bir merkezdir, kültür merkezleri olmuş. Doğu Türkistan Türk kültürünün, Türk medeniyetinin önemli merkezlerinden biri haline gelmiş. Fakat 18. yüzyılın ikinci yarısında Çinliler tarafından işgal edilmiş, bu işgal nispeten Doğu Türkistan halkı, Doğu Türkistan Müslümanları hiçbir zaman bunu kabul etmemiş. Bunun için 20. yüzyılda 1930. yılda yani 1931 yılında kımıldama başlamış Doğu Türkistan halkının ayaklanması neticesinde, 1933 yılı 12 Kasım’da Kaşgar’da Doğu Türkistan İslam Cumhuriyeti kurulmuş. O zamanda Doğu Türkistan Cumhuriyetinin harici veziri Kasım Can Efendi Hindistan’a gidip, Hindistan’da Atatürk’e telgraf çekmiş Türkiye Cumhuriyeti’ne; “Gök bayraktan, al bayrağa selam olsun” sonra Atatürk o şekilde o zaman Türkiye Cumhuriyeti “al bayraktan, gök bayrağa selam olsun” telgraf çekmiş. Bu Cumhuriyet yani birçok bölgelerde kendi idaresi altına almış. Ama Ruslar, Doğu Türkistan Türkleri ve Uygurlar bağımsız devleti kurmuşsa, bu Batı Türkistan’daki Kazakistan, Kırgızistan, Özbekistan, Türkmenistan’daki kardeşlerine yardım elini uzatacaklar, sonra burada yani kavga çıkaracaklar, o Cumhuriyetler, bizim elimizden çıkacak endişesiyle, o zamanda bir Çinli general militarist bir halde desteklemiş ve hatta Doğu Türkistan’da

Önerilen