Allah’ın yaratma gücü sonsuzdur.

  • 11 yıl önce
ADNAN OKTAR: MaşaAllah bak, Allah onları kare kare canlarım benim. Bunlar daha annelerinin rahmine düşmeden kaderde bunlar böyleydi. Belliydiler yani. Daha babası annesi doğmadan bu şekilde bir resim çektireceklerdi, kare. Allah katında hazır bunlar. Allah katında olan resimleri görüyoruz, hazır.

Ne güzel Allah’taki sanat, maşaAllah. Allah’ın sonsuz akla sahip olması müthiş konfor, ne güzel. Mesela bak, şu tespihin içinde birden cennet meydana getirebilir. Tek bir tanesinin içerisinden. Mesela tahta, Hz Musa (a.s)’a soruyor Allah “o nedir elindeki?” diyor. “Asa” diyor “Neye yarar o?” diyor. “Ne için kullanıyorsun?” diyor Allah, “yaprak topluyorum davarlara” diyor. “Ve birçok işime de yarıyor” diyor. O da çok şeker bak, vahye hem eli ayağına dolaşıyor, acayip heyecanlı ama cevap da veriyor. Cevap vermeme gibi bir durum da yok tabii, maşaAllah. Allah diyor ki “at elinden onu” diyor. Tahta, bildiğin kuru tahta, bir anda mükemmel bir yılana dönüşüyor, iri, kıvrak bir yılan. Görüyor musun mesela Allah orada, tahtanın içerisinde Allah’ın ruhu var. Bir anda tahta yılana dönüşüyor. Bir anda tahtadan orada ev oluşturur. Bir anda bir dünya cennet oluşturur. Her yerde vardır Allah’ın bu gücü. İnsanın gözlerinin içinde var, parmaklarında var, maddenin içinde her yerindedir. Allah’ın ruhu her yerde. Allah diyor ki; “yılanı görünce arkasına bakmadan kaçmaya başladı” diyor. Arkasına bakmıyor yani. İnsan yılanın nereye gideceğine bakar. Yani o kadar şiddetli korkuyor ki dünya tatlısı. Allah o detayı özellikle belirtiyor. Özel detay o. Arkasına bakmadan kaçmaya başladı diyor-ki, Hz. Musa (a.s) zaten çok cüsseli bir insan. Allahualem, o yüz metreyi sekiz saniyede filan almıştır. Yani akıl almaz bir süratle kaçıyor. Muazzam kaçıyor çünkü çok atletik iki metreye yakın Hz. Musa (a.s) 1.90 küsur, çok çok iri-yarı. Muazzam heybetli “kara yağız” diyor Allah ayette. Geniş omuzlu, yani o devrin dinsiz Musevileri gördüğünde, kanı iliği çekiliyor, bayağı çekiniyorlar ondan. Kardeşinden çekinmiyorlar. Harun makul, mutedil vücudu, görünüşü fiziki olarak ama ondan çekinmiyorlar. Kuran’da görünüyor dinlemiyorlar onu. Hz. Musa (a.s) geldi mi ne derse “hazır olda” anında dinliyorlar onu. Hâlbuki onlar binlerceler, Hz. Musa (a.s) tek başına ama ne derse dinliyorlar. Muazzam bir heybeti var. Ama o kadar cesur bir insan, o kadar tatlı bir insan, muazzam bir heyecanla kaçıyor. Allah “geri gel” diyor. Allah, “geri gel” deyince birden duruyor tabii. “Şimdi gel” diyor “yılanın yanına yanaş” diyor Allah, “git diyor” en korktuğu şey yılan, “git kuyruğundan tut şimdi” diyor Allah. En olmayacak şey onun için. Bir de yılanı tutacak ayrıca, canlı yılanı tutacak. Allah onu hem cesarete alıştırıyor, hem ondaki korku hissini ortadan kaldırmaya çalışıyor, hem tevekkülünü güçlendiriyor. Onu eğitmiş oluyor Cenab-ı Allah. Allah dediği için, tabii o da gidiyor, yılanı kuyruğundan tutuyor. Tutar tutmaz, anında odun haline geliyor, eski asası haline geliyor. Cenab-ı Allah “şimdi de bunun aynısını Firavun’un yanında da yapacaksın” diyor. Ama buna rağmen Firavun’un yanına gidince, Firavun’un takımı da atıyorlar, onlar da hipnozla onu elde ediyorlar. Yani böyle attıkları ipler, tahtalar insanların gözünde hareket ediyor gibi görünüyor, yılan gibi görünüyor. O zaman korkuyor Hz. Musa, o elindeki asanın, onlara karşı etkili olup olmayacağı konusunda tereddüde düşüyor. Allah “at elindekini” diyor. Attığında çekindiği şu “atarım tahta olarak kalırsa orada” Firavun da zaten deli adam, saldırır, çok büyük mahcup olacağını düşünüyor. Attığında atar atmaz, normal böyle pulları pırıl pırıl parlayan, renkli, klasik yılan, dili, dişi falan var. Evrimle falan olmuyor. İşte bak, evrimcilere bu delildir hem. Derhal Allah’ın yaratması hemen oluyor. Saniyesiyle tahtanın yere düşmesiyle beraber, hemen kıvranmaya başlıyor. Allah onun halüsinasyon olmadığını göstermek için, yani görüntü hipnozdan olmadığı için, oradaki tahtaların ve iplerin tamamını yutturuyor yılana. Normalde hayvanda onu yutamaz da yılan. Canlı yılanın yapabileceği bir şey değil. Çünkü hayvan tahta veyahut ip yutamaz. Canlı hayvanı yutar da, onları yutamaz. Hepsini yutuyor. Yutunca ortada bir şey kalmıyor. Halüsinasyon diyebilecekleri gibi de değil. Hani “göz boyadın, hipnoz ettin” diyecekleri bir durum yok ki. Tahtaları yutmuş, yılan da ortada. O zaman büyücüler hemen secdeye kapanıyorlar, anında. Firavun diyor ki “hepinizi öldürürüm, asarım, keserim” diyor, “ne yaparsan yap” diyorlar. “Biz kesinlikle iman ettik” diyorlar, “Harun’un ve Musa’nın Rabbine.” “Yap” diyorlar “biz zaten ahirete, cennete gideriz” diyorlar. “As, is

Category

🗞
News

Önerilen