Başörtüsü yasağının kaldırılması laikliğin uygulanmasıdır.

  • 11 yıl önce
DİDEM ÜRER: Hocam, İngiliz The Times Gazetesi, paketin özellikle başörtüsü yasağıyla ilgili kısımlarını öne çıkararak, "laik devlete saldırı" olarak yorumladı. Indepentenda ise; "Türk Başbakan, başörtüsü yasağını kaldırdı" diye başlık attı.

ADNAN OKTAR: Bundan sorun çıkmaz. Şöyle bir risk olsa olabilir, mesela devlet dairesinde başörtülü hanımlar ayrı çalışıyordur, başörtüsüzler ayrı çalışıyordur, mesela başörtülülerle başörtüsüzler arasında bir gelirim olursa, başörtülüler başörtüsüzleri tahkir etmeye kalkarsa yahut devlet kadrolarında sadece başörtülü hanımlara önem verilip, diğer önem verilmezse, böyle garip bir gelişme olursa, o zaman zaten tedbir alınır, kanunen hukuken tedbir alınır. Ama böyle bir şey yoksa, çok az sayıda kapalı hanım var ve çok efendi terbiyeliler. Çok ezikler işin doğrusu. Bırakalım, rahat yaşasınlar. Orada burada laf atıyorlar, canlarını yakıyorlar, üzüyorlar. Çok çirkin, çok fazla sözler duyuyoruz. Eskiden de öyle. Rahat rahat gezsinler. Başörtüyle gezsin, her yerde saygı duyulsun. Ama onlarda sakın ola ki, başörtüsüzlere tavır almasınlar, ima dahi etmesinler. Onları sevdiklerini, beğendiklerini göstersinler. Ve nihayet her ikisi de haklı. Başörtüsüz de haklı, başörtülü de haklı. İkisi de Kuran’a göre bu şekilde hareket edebilir. Mesela ben diyorum, "Risk altında görmüyorum kendimi, güven içinde görüyorum, başörtümü çıkarıyorum" diyor. Doğru, haklı. Öteki diyor ki, “ben kendimi risk altında görüyorum, başörtüsüyle gezeceğim” diyor. O da haklı. O zaman iştiyaklarına birbirlerinin saygı duysunlar. Çünkü ikisi de haklı, ikisi de yüzde yüz Müslüman, ikisi de günahkar değil. Bunu hissettirmek çok önemli. Allah esirgesin, bundan kaynaklanan bölücü bir ruh, bölücü bir tavır olursa, o zaten dikkatten kaçmaz, o zaman tedbir alınır. Ama şu an, mazlum insanları mağdur etmek bütün Türkiye’de yıllardan beri hep insanlara azap verdi, rahatsız etti. Hatta komünistler bile rahatsız şu başörtüsünden dolayı, hanımların rahatsız edilmesinden dolayı. Ateistler de rahatsız, herkes rahatsız. Bırak istediği gibi yaşasın kardeşim sana ne değil mi? Devlet dairesine niye giremesin? Ne kadar üzücü, mahcup edici bir şey. Kapıdan giriyor, “hanımefendi siz dışarı çıkın.” Niye? “Başörtüsü var.” Bir genç kızı bu şekilde rencide etmek ne demek? Çok çok büyük bir olay, büyük bir hakaret bu.

DİDEM ÜRER: Okuma hakkının elinden alınması.

ADNAN OKTAR: Kardeşim düşün, onu görenlere de çok hakarettir bu. Bir tek ona değil, onu görenlere de hakaret ediyorsun sen. Ne kadar gergin ve soğuk bir ortam. Okulun önünde çocuklar geliyor, başörtüsünü çıkarıyor. İnsan acıyor. Çok ayıp, günah. Çünkü azap çekiyor o çocuk. Başörtüsünü çıkardığı için azap çekiyor, inancına göre çünkü yapmaması gerekiyor. Elleme, inancına göre. Niye mahcup ediyorsun? Çıkarıyor başörtüsünü, bütün millet görüyor, utanıyor, ne yapacağını bilemiyor çocuk. Zor durumlarda kalıyor yani yüzlerce insan bakıyor. Kardeşim o kendini acayip hissediyor o anda, başörtüsüz olduğunda acayip hissediyor. Çünkü inanıyor ona, samimi inanıyor. Elleme, öyle inanıyorsa niye elliyorsun, niye canını yakıyorsun? Bırak istediği gibi girsin. İyi oldu, o yönden güzel. Laiklikle zıtlaşan, tersleşen yönü yok. Gerçek laiklik uygulanmış oluyor. Bu gerçek laiklik oluyor. Başörtülüye de, başörtüsüze de devlet saygı gösteriyor. Öbürü laiklik değil ki. Yani laikliğin zıttı bir hareket olmuş oluyor. Laiklik ne demek? Devlet dindara da, dinsize de aynı mesafede. O zaman tamam, elleme. Başörtülü de girsin, başörtüsüz de girsin, inşaAllah.

Önerilen