Dabbe-tül Arz ile ilgili yeni açıklamalar.

  • 11 yıl önce
ADNAN OKTAR: Huzeyfe bin useyt (r.a)’den; “Biz kıyamet hakkında konuşurken Resulullah (s.a.v) çıkageldi.” Bak sürekli sahabeler ahir zamandan, deccalden, Hz. Mehdi (a.s)’dan, Hz. İsa Mesih (a.s)’dan konuşuyor. Bak şu an ahir zaman oldu şu an konuşulmuyor. Ancak biz konuşuyoruz. Belirli insanlar konuşuyor kimse konuşmuyor. Bu, Hz. Mehdi (a.s)’ın ve Hz. İsa Mesih (a.s)’ın çıkış alametidir. Peygamberimiz söylüyor; Hz. Mehdi (a.s)’dan bahsedilmediğinde, deccalden bahsedilmediğinde, Hz. İsa Mesih (a.s)’dan bahsedilmediğinde kıyamet alametler, başlamıştır diyor, deccal artık çıkmıştır diyor. En mühim alameti çünkü Müslümanlar da bahsetmiyor Mehdi’den çekindikleri için çıkışından, epey bir bölümü bahsetmiyor, deccal taraftarları da bahsetmiyor. Hiç kimse bahsetmek istemiyor. Bir Mehdi çekincesi, bir Mehdi huzursuzluğu yayılıyor. Hem cahil Müslümanların arasında, hem deccaliyet arasında. Ama gerçek müminlerde de müjde, sevinç ve heyecanla Mehdiyet yayılıyor. “Ne konuşuyorsunuz” diye peygamberimiz (s.a.v) soruyor. “Kıyametten bahsediyoruz ey Allah’ın Resulü dedik.” Hemen peygamberimiz (s.a.v) konuya giriyor. “10 alamet görülmedikçe kıyamet kopmaz.” Hz. Mehdi (a.s)’ın zuhuru, Duhan, deccal, Hz. İsa Mesih (a.s), Dabbet-ül arz, yecüc mecüc, sayıyor Peygamberimiz(s.a.v). Hz. Mehdi (a.s)’ı, Hz. İsa Mesih (a.s)’ı sayıyor. “Duman ve deccali de. Bu 10 alamet arasında sayılar” Müslim ve Tirmizi’den rivayet ediliyor.

Dabbet-ül arz için, Dabbet-ül arz bir alet bir makine. Diyor ki, şöyle insanlara seslenecek; “insanlar artık ayetlerimize yürekten iman etmez oldular.” “Samimi iman etmiyorlar der” diyor. Neresi? İnternetten. Mümin Dabbet-ül arz ile karşılaşınca, yüzü inci gibi pırıl pırıl parlayacak. İki gözünün arasına mümin yazılacak.” O bilgisayarın ışığında yüzünde bir parlama oluyor, müminin yüzünde. Yani mümin temizliği görülüyor onun yüzünde. Kâfirde de bilgisayarın ışığında yüzünde bir karartı görülüyor, imani konuları gördüğünde, Kuran’ı gördüğünde, Mehdiyet’i gördüğünde, Hz. İsa Mesih (a.s)’ı inişini gördüğünde, münafıklarda da, müşriklerde de yüzünde bir karartı oluşuyor. Müminde de bir sevinç oluşuyor baktıklarında. Yeryüzünde bir yıldız gibi seyredecek.” Yani yıldız gibi parlayacak. Hakikaten açtın mı bilgisayarı pırıl pırıl parlar, bir yıldız gibi parlar. “Yerle gök arasında olan herkesin duyacağı bir sesle hitap edecek” diyor peygamberimiz (s.a.v). Dünyanın her tarafında yerler ve gök arasında olan herkesin duyabileceği bir sesle hitap edecek. Dabbet-ül arz ne olmuş oluyor? Açık, bilgisayar. Çünkü bak dünyanın her tarafında yerde olan herkes ve gök de olan herkese hitap edecek diyor. Uçakta ki de görebiliyor, yerdeki de görebiliyor. Bak göktekinden bahsetmesi çok manidar. Gök de halkın olacağını söylüyor peygamberimiz(s.a.v) o devirde. Gökte insanlar olacak diyor, gökte ki insanlar bunu duyacak diyor. Gök vasıtalarındaki insanlar. Daha önceki hadisler hiç gökte insanlardan bahsetmiyor. Ama ahir zamanda gökte insanlardan bahsediyor, gökte olan havada olan insanlardan. “Onlar diyor “bu sesi duyacak” ama “dünyanın her tarafında” diyor. Yerde olan insanlarda dünyanın her tarafında onun sesini duyacak. Bunun bilgisayardan başka bir şey olmadığını görüyoruz. “Doğuya yönelip konuşacak bütün doğulular sesini duyacak. Şam’a yönelip konuşacak bütün Şamlılar sesini duyacak, Yemen’e yönelip konuşacak bütün Yemenliler sesini duyacak. Bu ne demek?  Bir kişi konuşacak internetten, her yerde duyulacak, bu. Şu anda olduğu gibi.

 “O sözün manası kendilerine aleyhinde tahakkuk edip vuku ve zuhuru geldiği zaman” yani ahir zamanda insanlar bozulduğu, artık kıyamet yaklaştığı zaman, kıyametin alametleri belirdiğinde, “yerden bunlar için bir dabbe çıkarılır.” Yerden mamul yani demir, bakır, çinko, kobalt, alüminyum yerden mamul, ayette yerden mamul diyor yerden oluşmuş, “yerden mamul bir dabbe çıkarılır. Ki bu, bunlara insanların ayetlerimize kati bir kanaat beslemez olduklarını onlara söyler.” Tukellimûn diyor Allah, hitap eder. Sadece canlılık özelliği bu! Bir kıpırtı var diyor hareketlenir, dabbabe, debib, yani elmanın çürükteki ilerlemesi, içkinin vücutta gelişmesi gibi. Yavaş hareket eden veya hızlı hareken eden küçük hareketler için de aynı şey söyleniyor. Televizyonda da bu biliyorsunuz küçük küçük parçaların bir araya gelmesiyle görüntüler oluşuyor. Bilgisayarda da öyle oluyor. O debelenme, o hareketlenmeye hadiste dikkat çekilmiş. Hareketlidir diyor ve konuşur. İki özelliği var, bu kadar. Ve “yüzü insan yüzü gibidir” diyor, hitap eden, zaten insan yüzünde hitap ediyor.  Ama sadece hitap ederken diyor bak "tukellimûn" "hitap ederken yüzü insan yüzü gibidir.” Hatta diyor, "sakallıdır."

Önerilen