Rusya’daki saldırılar yanlış İslam inancının sonucudur.

  • 11 yıl önce
DİDEM ÜRER: Rusya’da otobüse düzenlenen intihar saldırısında 6 ölü ve 20’den fazla yaralı olduğu ve saldırıyı yakın zamanda İslam’ı kabul eden ve militan gruplardan birinin liderinin eşi olan bir kadının gerçekleştirdiği iddia edildi.

ADNAN OKTAR: İşte bağnaz eğitim, Mehdiyet ruhuna aykırı eğitim, dünyanın her tarafında aynı neticeyi meydana getiriyor. O mücahitlik yaptığına inanıyordur. Yani cennete gideceğine, doğru hareket ettiğine inanıyordur, yani mazlumları öldürmeyi gayet makul görüyordur. Onu da kaynağa dayandırıyordur, kendi kafasına göre yapmıyordur. Bazı ülkelerin Diyanet İşleri Başkanları çıkıyor, “İslam şefkat dinidir, sevgi dinidir” diyor. Tamam, neye göre fetva veriyorsunuz? Geleneksel kaynaklara göre, gelenekçi kaynaklara göre. Bu adamlar fetvayı nerden alıyor? Gelenekçi kaynaklardan alıyor. Kuran’dan almıyor, gelenekçi kaynaklardan alıyor. Uydurma ve hurafelerden alıyor. Uydurma ve hurafelerden kurtulmanın yolu, yöntemi Mehdiyet’e tabi olmaktır. Sahabe İslam’ını savunmaktır, Kuran’ın yeterliliğini savunmaktır. Yoksa bu bela artarak, katlanarak bütün dünyayı sarar. Şimdi onun yaptığını başarı olarak görürler. Daha kapsamlı bir şey daha yapacaklardır, daha kapsamlısını yaparlar. İslamofobi gelişiyor diyorlar, kızıyor İslamofobi’nin gelişmesine. Soruyoruz adama, “neye göre hareket ediyorsun?” diyoruz, kaynaklarını soruyoruz. Senin kaynaklarında zaten o var ve daha da fazlası var, çok çok daha fazlası var. Çok küçük bir bölümünü anlatıyorsun sen. Acil olarak Hz. Mehdi (a.s)’a tabi olmak, acil olarak Hz. İsa Mesih (a.s)’a tabi olmak, acil olarak İttihad-ı İslam’ı oluşturmak tek çözümdür.

Evet, Didem Hocam.

DİDEM ÜRER: Hocam, bu olayın ardından hemen Putin Müslümanlara sahip çıkan bir konuşma yaptı, etnik gerilim üzerine. “Bazı dış siyasi güçler radikal İslamcıları kullanarak ülkemizde karışıklık çıkarmak istiyor. Rus Müslümanlarının böyle şeyler yapmayacağını biliyoruz. Amaçları ülkemizde din ve etnik temelli çatışma yaratmak” dedi.

ADNAN OKTAR: Aferin Putin’e, çok akıllı delikanlı. Ben diyorum, her zaman diyorum. Yine söylüyorum. Akıllı, mutedil, makul, dengeli, tutarlı bir açıklama yapmış. Kuran’ın özünde bu yok. Ama maalesef gelenekçi İslam anlayışının büyük bir bölümü bu tarz. Çok büyük bölümü bu tarzdır. Tek çözüm Mehdiyet’tir. Başka çözüm yoktur. Dünya bunu eninde sonunda kabul edecek ama tabii çok geç kabul edecek. Yani çok geç kabul edecek, göreceksiniz. Çok geç kabul edecek. Çarnaçar kaldıktan sonra müthiş bir perişanlık dünyayı sardıktan sonra, çaresizliğin son demlerinde artık her şeyden ümit kestikleri bir dönemde kabul edecekler. Ayette de var. Hatta diyor; “elçiler Allah’ın zaferi ne zamanmış” derler” diyor. (Bakara Suresi, 214) Öyle bir döneme gelinceye kadar direnecekler. Kendi yöntemlerinden yol bulmaya çalışacaklar. Kendi usullerini deneyecekler. Kendi usulünü bir daha deneyecek. Sağdan deneyecek, soldan deneyecek, yandan deneyecek. Bakacak, olmuyor. Bir daha deneyecek, bakıyor, olmuyor. “O zaman bunun çaresi ne acaba?” diyecekler. O çare hemen akıllarında olan çare olduğunu bilecekler. Çünkü hepsi şu an biliyor çarenin ne olduğunu. Sadece anlamazdan geliyorlar. O anlamazdan gelme, öyle bir hale gelecek ki “artık ben anlar hale geleyim bari” diyecek. “Anlar hale gelmemden başka bir çözüm yok” diyecek. Çünkü insanlar gerçeği bilir, fakat anlamazdan gelirler. Birçoğu öyledir insanların. O anlamazdan gelme olayı ortadan kalkacak. Evet, dinliyorum.

DİDEM ÜRER: Hocam, Rusya’da bir süredir bu tarz provokatif eylemler devam ediyor. Önce bir Azeri gencin, bir Rus gencini öldürmesinin üzerine bir takım olaylar oldu. Bayağı bir Ruslar, Müslümanların iş yerlerini işgal ettiler. Ayaklandılar, yürüyüşler yaptılar. Onun üzerine de bu olunca, Allahualem Putin bu tarz bir açıklama yapmak durumunda kaldı.

ADNAN OKTAR: Putin değerli bir insan. Fakat vakit kaybettirmeden, hiç vakit kaybetmeden, Obama, Putin, Tayyip Hocam, İran’ın başındakiler, Mısır’ın başındakiler, Suriye’nin başındakiler bir araya gelip yahut büyük bir bela kapıda, bu belanın da şakası yok. Bütün dünyayı yok edecek bir bela çığ gibi gelişiyor. “Buna çözüm bulalım” demeleri lazım acilen. Ama demeyecekler. Ne zamana kadar? 2017’lere kadar, 2019’lara kadar demeyecekler. Çarnaçar kalıp 2021’lerde çareyi kabul edecekler. Allah’ın planı bu. Bak, biz anlatıyoruz gece gündüz. 2021’den önce kabul etmezler. O zaman da yalvararak, rica ederek, hatta baskı yaparak “aman bu konuyu halledelim” diyecekler. Ve yıldırım hızıyla olaylar gelişecek ondan sonra. Peygamberimiz (s.a.v) diyor ki; “sizin 20 senede yaptığınızı Hz. Mehdi (a.s) bir günde yapar” diyor. Başka bir rivayette de “sizin 20 yılda yaptığınızı, o bir yılda yapar” diyor. Fırtına gibi, şimşek