Sayın Adnan Oktar'ın A9 TV'deki canlı sohbeti (30 Ekim 2013; 22:30)

  • 11 yıl önce
CEYLAN ÖZBUDAK: Bir tanem gözümün bebeğimin programına başlıyoruz, inşaAllah. Buyurun aşkım.

ADNAN OKTAR: Didem Hocam, bana güzel bir konu, güzel bir soru veyahut güzel bir açılış, buyurun bekliyorum.

DİDEM ÜRER: En güzel açılış için Hocam, Şeyhimizle belki başlayabiliriz.

ADNAN OKTAR: Çok güzel. Dünyanın en şeker bal Şeyhi Sultanımız, dünyanın Sultanı Şeyhin Şah Şeyh Nazım Kıbrısi El-Hakkani Hazretleri bugün çok iyiymiş, maşaAllah. Devriyeyi şahanesini deruhte etmiş maşaAllah, çok iyi hissediyormuş kendini. Yarın kan değerlerine bakılacak Şeyhimizin. O meşhur devriyeyi şahanesi çok şahane oluyor. İnerken herkes ayaklanıyor, videoya alıyorlar Şeyhimizi, arabaya binişi çok çok güzel oluyor maşaAllah, tekbirlerle.

Bu Marmaray’ın hadislerde belirtilmiş olması, bazı arkadaşların çok ağırına gitti, çok şaşırdılar. Halbuki çok net. O yüzden bunu biraz gündemde tutalım da, bu arkadaşların tansiyonuna iyi gelsin, inşaAllah.

Bakın, diyor ki Peygamberimiz (s.a.v): “Konstantiniyye’nin” İstanbul’un bak çok net isim var bak herhangi bir şehir değil, “Konstantiniyye’nin manevi fethi sırasında” maddi değil, manevi fethi sırasında, yani Mehdiyet’in yoğun faaliyet gösterdiği dönemde, iman hakikatlerinin, Kuran mucizelerinin anlatıldığı, kitapların cdlerin her tarafta olduğu, İslamiyet’in inkişaf ettiği, Darwinizmin, materyalizmin etkisiz hale getirildiği bir dönemde. Çünkü bak diyor ki: “İstanbul’un ahir zamandaki manevi fethi sırasında”, bak bir zamanlama var, bir. Hz. Mehdi (a.s)’a Cenab-ı Allah bir imkan hazırlıyor. Bir kere diyor ki Peygamberimiz (s.a.v): “Bir bayrak dikilecek” diyor. Sonra yine bayraklardan bahsediliyor. Demek ki bir bayram günü, bayrakların yoğun olduğu. Çünkü çok fazla bayrak geçiyor hadiste. Mesela “karşıya geçer bayrak olur, o tarafa geçer bayrak olur” diyor. “Bayrakların yoğun olduğu” demek ki bir bayram günü. Bayrak bayramda oluyor. “Doğrudan şehre girerler” diyor, “bu açılan yol sayesinde” diyor. Bak, “bu açılan yol sayesinde doğrudan şehre girerler.” Dimdik viraj almadan. Zaten bu kadar kısa sürede netice alınması, yol alınması; nedeni bu. Bir viraj falan şu bu olmaması. Hadis ne diyor: “Dik ve doğrudan şehre girer bu yol sayesinde” diyor. Halkın bu yoldan geçeceğini söylüyor. Hz. Mehdi (a.s) da geçer diyor ama asıl halk için söylüyor. “Bu yoldan geçer” diyor. “Tekbirle açılacak yol” diyor hadiste tekbirle, Allah anılarak. Yani “besmeleyle, temhidle açılacak” diyor. Aynısıyla oldu mu oldu. “Su bu yoldan uzakta olacak” diyor. Su uzaklaşacak diyor. Suyla yolun arasında muazzam mesafe var. Su uzak, yol suyun altında. “Kuru bir yol olacak” diyor Peygamberimiz (s.a.v), zaten kuru bir yol. Yani tamamen kuru. O dönemde, bu yolun açıldığı dönemde camilerin de olacağı, cami açılışlarının da olacağı belirtiliyor. “Camiler yapılacak” diyor. Hakikaten Marmaray’ın çıkışında iki tane cami var. Tam çıkışına rast getirdiler. Eski camiler ama onlar tamir edildi düzeltildi ve Çamlıca Camisi de süratle gelişiyor. Aynı dönemde camilere dikkat çekilmiş hadiste. “Aynı dönemde Şam’da” Suriye’de “katliam olur, çocuklar öldürülür” diyor. Şimdi nedir bu? Mucize bu. Bunu anlamazdan gelmek mümkün değil. İstedikleri kadar anmazdan gelsinler çok açık, çok sarih. “Kaim Mehdi zuhur ettiğinde” diyor bakın, “Konstantiniyye’ye talebelerini gönderir” talebeleri faaliyet yapar diyor. Çok açık değil mi? Kapalı bir şey yok. Şimdilik bu kadar yeter, daha detayları var, başka bir uygun zamanda daha detaylarını anlatacağım.

Didem Hocam, dinliyoruz sizi.

DİDEM ÜRER: Hocam, kardeşlerimizin faaliyetleri vardı inşaAllah. 27 Ekim Pazar günü Darıca’da 830 adet broşür dağıtmışlar.

ADNAN OKTAR: Aferin, maşaAllah. Olağanüstü yakışıklı, maşaAllah. Ceket, mendil, saç modeli, arkadaşı da çok şahane. Hepsi birbirinden güzeller, maşaAllah.

DİDEM ÜRER: Bir bayan kardeşimiz yeğeniyle birlikte İzmit’te broşür dağıtmış. “Seyyid Muhammed Adnan Hocamız’a candan yürekten sevgilerimizi gönderiyor ellerinden öpüyoruz” diyor.

ADNANO KTAR: MaşaAllah, biz de onların ellerinden öpüyoruz. Ah benim canım ne şekermiş o. Yüzündeki ifadenin tatlılığına bak sen. Kartpostal gibi ufaklığı görüyor musun? MaşaAllah yakışıklıya, maşaAllah benim güzellerime.

Evet, Didem Hocam.

DİDEM ÜRER: 26 Ekim Cumartesi akşamı kardeşlerimiz Gebze’deki taksi duraklarına, kuaförlere, benzin istasyonlarına, otellere ve esnaflara yaklaşık 200 adet kitabınızı hediye etmişler.

ADNAN OKTAR: MaşaAllah aferin. Canlarımızın bu faaliyetleri uzun vadede kısa vadede çok büyük etki meydana getirecek. Çok fazla sevap alıyorlar, inşaAllah.

Şimdi o parmakla gösteriyor ya Hz. Mehdi (a.s) ile ilgili Risale-i Nur’dan, o çok önemli

Önerilen