Nur Suresi’nden ayet açıklamaları: Allah’ı zikretmenin önemi

  • 11 yıl önce
ADNAN OKTAR: Bak diyor ki , “bunların kalplerinde hastalık mı var? Yoksa kuşkuya mı kapıldılar” diyor Allah 50. ayette Nur Suresi. “Yoksa Allah’ın ve elçisinin kendilerine karşı haksızlık yapacağından mı korkuyorlar?” Allah’ın ve peygamberin haksızlık yapacağından. Diyorlar ki, “çok büyük haksızlığa uğradım.” Haksızlığa uğradığın yok. Ne Allah seni haksızlığa uğratır, ne peygamber haksızlığa uğratır. “Hayır onlar zalim kimselerdi” diyor Allah. Zulüm yapıyorlar diyor. “Aralarında hükmetmesi için, Allah’a ve elçisine çağrıldıkları zaman” yani imama, asrın Mehdi’si kimse ona, “mümin olanların sözü: “işittik ve itaat ettik” o kadar başka bir şey yok, aması yok. Bak “işittik ve itaat ettik” demeleridir. İşte felaha kavuşanlar” işte felah bu. Felah ne demek? Kurtuluş, ferahlık. “Kim Allah’a ve Resulüne itaat ederse ve Allah’tan korkup O’ndan sakınırsa, işte kurtuluşa ve mutluluğa erenler bunardır.” Bak kurtuluş ve mutluluk. Diyor ki “niye mutlu olalım?” işte mutluluk böyle olur diyor Allah. Ne yapacaksın? Allah’a ve Resulüne itaat edecek ve Allah’tan korkup sakınacak. “Öyle adamlar ki” diyor Allah, “ne ticaret, ne alışveriş onları Allah’ı zikretmekten” şimdi burada ayette kastedilen ne biliyor musunuz? “Ne ticaret, ne alışveriş onları Allah’ı zikretmekten, dosdoğru namazı kılmaktan ve zekatı vermekten tutkuya kaptırıp alıkoymaz.” “Ne ticaret, ne alışveriş” ne düğün, ne eğlence, ne üniversite imtihanı, ne arkadaşlarla toplu muhabbet ortamı, ne gezmek, ne tatil, ne eğlence, bu ayet dar anlamlı bir ayet değil. Allah bir örnek veriyor anlasınlar diye. “Onları Allah’ı zikretmekten, dosdoğru namazı kılmaktan” diyor ki; tatildeydim namazımı kılamadım, eğlence vardı namazımı kılamadım, Allah ne diyor bak “Allah’ı zikretmekten, dosdoğru namazı kılmaktan ve zekatı vermekten tutkuya kaptırıp” tutku, yani kendini olaya kaptırmasını Allah istemiyor, “tutkuya kaptırıp alıkoymaz. Onlar kalplerin ve gözlerin inkılaba uğratacağı (dehşetten allak bullak olacağı) günden” kıyametten “korkarlar” diyor Allah. Allah ona hatırlattığı ne? Ölümü unutma diyor. Adam eğleniyor düğüne gidiyor, kendini kaybediyor. Kardeşim sabahına ölebilirsin, oynarken birden düşer ölürsün veya sevdiğin bir anda gözünün önünde düşer ölür. Aklını başına al, şımarman için bir neden yok. Allah diye eğlen, Allah diye gez, yüzüyorsan denizde Allah diye yüz. Allah’a hamd et sofraya başlarken yemeğe başlarken Allah’a hamd et. Kaybediyor kendisini, Allah onu istemiyor. “ Yada inkar edenlerin amelleri engin denizde ki karanlıklara benzer. Onların üstünü bir dalga kaplar, onun üstünde bir dalga, onun da üstünde bir bulut vardır. Bir kısmı bir kısmının üzerinde karanlıklar, elini çıkardığında onu bile neredeyse göremeyecek”. “Adam, kendini bile tanıyamaz” diyor Cenab-ı Allah. Öyle hale gelmiş ki gafletten ve Cenab-ı Allah onların ruhunun karanlığını bak nasıl anlatıyor “engin denizde ki karanlıklara benzer. Onların üstünü bir dalga kaplar” diyor, karanlık üzerini dalga kaplıyor, “onun üstünde bir dalga”  bir kat daha diyor Allah, yani simsiyah dünyası, “onun da üstünde bir bulut vardır” yani göremiyor artık pus, deliye dönmüş artık “bir kısmı bir kısmının üzerinde karanlıklar” yani karanlıklar içinde kalmış, “elini çıkardığında onu bile neredeyse göremeyecek” kendini bile tanıyamıyor diyor Allah, elini bile tanıyamayacak durumda. “Allah kime nur vermemişse, artık onun için nur yoktur” diyor. Ama kime nur verdiyse, onun için nur vardır. Bu deccaliyete bakan bir ayet aynı zamanda. Karanlıklar içinde üç zulümat dalgasından bahsediyor Cenab-ı Allah zaten. Elini çıkarsa, elini tanıyamayacak şekilde. Ama mesela Hz. Musa (a.s) elini göğsüne sokuyor, bir çıkarıyor bembeyaz, nur gibi. Kendi elini tanıyor. Ama o elini tanıyamayacak durumda, kendini tanıyamayacak durumda. Aslında o sağ elini, bak “sağ elini göğsüne koy” dediği ayette, Hz. Mehdi (a.s)’ın göğsünün üstündeki el büyüklüğündeki bene de işaret ediyor. Bak sağ eli, sağ el büyüklüğünde. Zaten o rivayetteki sağ el büyüklüğünde o ben. Demek ki, sağ göğsünde Hz. Mehdi (a.s)’ın beni. Çünkü yön belirtiyor Allah. Elin dememiş, sağ elin diyor detay veriyor Allah ve göğsünün üstüne koy diyor. Demek ki biz göreceğiz ki onu inşaAllah, tam bir el büyüklüğünde Hz. Mehdi (a.s)’ın göğsünün üstünde bir Hz. Musa göreceğiz. Sanki Hz. Musa (a.s)’ın eli oraya gelmiş gibi. Yani orada Hz. Mehdi (a.s)’ın alametlerinden bir tanesi de, gizli şifreyle orada belirtilmiş oluyor. Hz. Mehdi (a.s)’ın evi, barkı, kaldığı yer, hayatı, şekli, şemaili, Kuran’da eğer dikkat edip incelersek, hepsinin ço

Önerilen