• 11 yıl önce
EBRU ALTAN: Derin yeşil gözlerine aşık olduğum bir tanemin güzel sohbetine başlıyoruz, inşaAllah.

ADNAN OKTAR: Kimi övüyoruz? Allah’ı övüyoruz. Bütün tecelli Allah’a aittir. Bizler kendini varlık zanneden hiçlikleriz. Bir tek Allah vardır ve tecellileri vardır. Rabbimizin dışında hiçbir varlık yoktur, tecellisi vardır. Bütün güç-kuvvet onundur. Konuşturuyor, ben de dinliyorum Allah’ın konuşturduğunu. Gösteren, konuşturan, hareket ettiren hepsi Allah’tır. Bütün övgüler Allah’adır. Hamd O’nadır elhamdülillah.

Didem Hocam dinliyorum.

DİDEM ÜRER: Hocam, maşaAllah elhamdülillah, bunu biz sizden öğrendik. O yüzden de insanın size karşı gerçekten iltifatta bulunması çok rahatlatıcı oluyor. Çünkü hem sizin Allah’tan olduğunu bildiğinizi biliyoruz inşaAllah, hem de biz öyle düşünüyoruz. O yüzden bir nimet maşaAllah.

ADNAN OKTAR: Şahsına alması insanın acizliktir, zavallılıktır, başka bir şey değildir. Düşünmemekten kaynaklanır, kavrayamamaktan kaynaklanır, gerçeği görememek demektir. Gözünün önündeki gerçeği göremiyor. Beyninin içindeki görüntüyü görür. O görüntüyü de Allah yaratıyor.

SERAP AKINCIOĞLU: Yine sizden öğrendiğimiz bir şey; “veren Allah bir saniyede geride alır verdiği nimeti, Allah esirgesin.

ADNAN OKTAR: Tabii, konuşurken bakarsın gidivermişsin, tabii. Bütün güç-kuvvet, övgüler, hamd; ayette de var zaten Allah Kuran’da da belirtiyor hamd Allah’a aittir.

Didem Hocam dinliyorum.

DİDEM ÜRER: Hocam, Mısır'da darbe yanlısı bir grup, Türkiye aleyhinde bir gösteri düzenledi. Türk bayrağı ve Başbakan’ın posterini ateşe verdiler.

ADNAN OKTAR: O da gereksiz. Türkiye ne desin? Darbeyi destekleyemez. Ama en iyi şöyle yorumlanabilir; tabii o zaman Mursi'nin de hatası oldu. Çünkü fitne çıkmış. İki taraf birbirini kırıp geçirecek, elliye elli. ''Biz araya girelim, işi yatıştıralım' mantığıyla bu işi yaptık'' deseler, Mursi'yi bıraksalar, kimseyi tutuklamasalar; bu olabilir. O zaman darbe diyemeyiz ona. Çünkü yüzde yüz bir kardeş kavgası çıkacak. Hatta Mursi'nin kendisinin demesi lazım; ''Bu kavgayı durdurun, araya girin. Müslümanlar birbirini kırıp geçirecek. Buna gerek yok. O zaman ortak bir hükümet kuralım. Kavganın olmayacağı, kargaşanın olmayacağı bir hükümet kuralım, ordu da hakem olsun'' denebilir. Türkiye orada zulüm yaptıkları için tavır aldı. Türkiye'nin başka bir iddiası yok. Ama tabii bu mantıkla da ayrıca yaklaşması gerekir Türkiye'nin. Çünkü yüzde ellilik dev bir kitle var. Bağnazlığa karşı olan Mısırlılar var. Hakikaten tedirgin olanlar var. Yöntem berbat, stil berbat. Ama tabii Mursi de orada anlayışlı davranabilirdi. İncelik, nezaket gösterebilirdi. Çok nezaket, incelik göstermedi. Ordu 48 saat öncesinden söyledi; ''Bir çözüm bulun. Yoksa darbe yapacağız'' dediler. Hiçe saydılar. Halbuki orada orduyla işbirliği yapıp, karşı tarafla da işbirliği yapıp; kardeşsiniz nihayetinde ne var yani, ''Gel kardeş kardeş yönetelim'' demeleri gerekiyordu. Dolayısıyla o yüzde elliyi de kucaklayan bir üslubu olması lazım Türkiye'nin. Bu adamlar tabii vahşiyane gösteriler yapıyorlar, normal bir şey değil de. Ama orada bir açık, eksiklik var. Türkiye'nin dış politikasında, bunun bir an önce düzeltilmesi gerekiyor.

Irak’la ilişkiler düzeltildi. O konuda hükümeti defalarca uyardık, Başbakanımıza da ricada bulunduk. Allah razı olsun onda hakikaten bir adım attılar o düzeldi. Şimdi Mısır’da da bunu bekliyoruz. Tabii ki ilk bakışta ilk mantıkta insan gıcık oluyor, ama akılcı baktığımızda, Kuran ruhuyla baktığımızda onlara da şefkat duymamız gerektiğini görüyoruz. Ve aksi durumda da kardeş kavgası olacaktır birbirlerini kırıp-geçireceklerdir. Çünkü meşru hükümet güçleriyle, meşru yöntemle hükümet baş edemiyordu, çözüm bulamadı hükümet. O zaman ne olabilir başka? Hükümet bir çözüm göstersin. Hep söylüyoruz; tutukluları bıraksın, Mursi anlayışlı bir üslup geliştirsin, iki tarafın liderleri el sıkışsınlar, bir koalisyon hükümeti olsun. Tutucu-bağnaz olmayan, kadınları seven, çocukları seven, barışı hedefleyen, İsrail’le kucaklaşan, İttihad-ı İslam’ı isteyen, sevecen, sevgi dolu, bilimi, sanatı, demokrasiyi göklere çıkaran bir ruhla yeniden Mısır’da canlı bir atak başlatılabilir.

Didem Hocam dinliyorum.

DİDEM ÜRER: Hocam, dediğiniz gibi Mısır'daki Müslüman Kardeşler ülkedeki siyasi krizin çözümü için hükümetle diyalog önersinde bulundu. Bildirilen diyalog başlamasından önce tüm siyasi tutukluların serbest bırakılması, temmuzdan beri yasaklara maruz kalan İslami grupların faaliyetlerine yeniden izin verilmesi talepleri var. Fakat Muhammed Mursi'nin yeniden cumhurbaşkanlığına getirilmesi bir ön şart olarak zikredilmedi.

ADNAN OKTAR: Zaten o, nezaketen öyle bir şey istememesi lazım. Belli ki, yine aynı şeyler olacak. Modern bir yönetim olması lazım, sevgi dolu bir yönetim olması lazım. Asrı saadet huzuru,

Category

🗞
Haberler

Önerilen