• 11 yıl önce
AYLİN KOCAMAN: Ruhum, gözbebeğim, aşkımla yayınımıza devam ediyoruz.

ADNAN OKTAR: Didem Hocam dinliyorum.

DİDEM ÜRER: Hocam, Muharrem iftarı sonrasında konuşan Başbakan: “Kerbela bir sebat dersidir, zulme direniş dersidir. Bizi yakan bu ateşi hep birlikte söndürmek zorundayız” dedi. Ve “bütün İslam coğrafyasında sen-ben davasını bir yana bırakmak durumundayız” diye açıkladı. “Kutuplaşmaları sona erdirmeliyiz” dedi.

ADNAN OKTAR: Tayyip Hocam’a daha hala görüyorsunuz; yok “Alevilere tavır alıyor” diyorlar, “Sünni görüşü savunup, diğerlerine karşı başka türlü davranıyor” falan. Gece gündüz biz bu haberleri duyuyoruz, biz hangisine inanalım? Burada açıkça her mezhebe şefkatle, sevgiyle, anlayışla, hürmetle yaklaşma mantığını görüyoruz. Ben bir günden bir güne Sünniliği savunduğunu da görmedim Tayyip Hoca’nın. Bir kere duymadım. “Ben bütün mezhepleri seviyorum, hepsine eşit mesafeliyim” diyor. O yönden güzel.

DİDEM ÜRER: Hocam, cumhuriyetimiz bir inancın, bir mezhebin üzerine inşa edilmiş değildir” dedi. “Ortak değerler üzerine inşa edilmiştir. Ortak acımız Kerbela üzerinden bu ayrışmayı kabul edemeyiz. Aramıza bizden olmayanların girmesine de müsaade etmeyeceğiz” dedi. “Ayrıştırıcı siyasetin diliyle konuşmayacağız” diye ifade etti.

ADNAN OKTAR: Ayrıca üslubu zaten Alevi üslubu da, net tavrını koyuyor. Aleviler “Hz. Ali (k.v) haklıydı” diyor. Karşı taraf haklıydı demiyor, “Hz. Ali (k.v) haklıydı” diyor üslubuyla. Sevgisini açık açık gösteriyor. Kerbela’daki zulmü lanetliyor, gayet güzel işte.

Şimdi biraz Bediüzzaman’ın sözlerini dinleyelim de, kardeşlerimizin kalbine bir sürur gelsin. Çünkü hadislerden de konuşacağım, siyasi konularda da yorum yaparız yine, inşaAllah.

ARA-

AYLİN KOCAMAN: Bir tanem ruhumla devam ediyoruz.

ADNAN OKTAR: Biz de Didem Hocamız’la devam ediyoruz. Didem Hocam buyurun

DİDEM ÜRER: Hocam, Emniyet Genel Müdürü yeni bir birim kurup Uğur Mumcu ve Ahmet Taner Kışlalı cinayetlerinin de aralarında bulunduğu birçok faili meçhul olayın içinde bulunduğu dosyaları yeniden ele alacak, inşaAllah.

ADNAN OKTAR: Evet, onların belli olması çok hayati. Kaynadı gitti. Birçok faili meçhul var böyle. Adamlar diyor ki: “İddia edilen Ergenekon terör örgütüyle niye uğraşıp duruyorsunuz” diyorlar. “Adamlar baya faydalı, ellemeyin” diyorlar. Yüz binlerce insanı şehit etmiş bir dehşet örgütü nasıl faydalı olur deli misiniz siz? “Şeytan da çok faydalı” diyor. “Mafya da çok faydalı” diyor, “kan da çok gerekli” diyor. Sanki şeytan konuşuyor. Deliliği bırakacaklar. Hepsini çözsün devlet tabii baya güzel olur. İddia edilen Ergenekon terör örgütünün ne menem bir örgüt olduğunu insanlar görsün, inşaAllah.

Evet, Didem Hocam.

DİDEM ÜRER: Hocam, Mersin’de kardeşlerimiz Forum Mağaza’larının önünde 750 adet yaşayan fosiller broşürü dağıtmışlar ve A9 TV tanıtım broşürü dağıtmışlar. Kadıköy Fikirtepe Mahallesi’nde de 26 adet kitabınızı dağıtmışlar.

ADNAN OKTAR: Kadıköy Fikirtepe delikanlı alemlerinin merkezlerindendir. Aferin, çok güzel yapmışlar. Çaka çaka delikanlı doludur bütün Anadolu gibi.

Didem Hocam dinliyorum.

DİDEM ÜRER: Ekrem Dumanlı yazısında: “Sayın Başbakan’ın iyi niyetli şüphesiz. Ancak devlet fert ilişkilerinde ciddi endişeler var. Çünkü onlarca yılın sabıkası kötü tecrübeleri çağrıştırıyor. İşgüzar kamu görevlilerinden kraldan çok kralcı fanatiklere kadar pek çok aktör ve faktörün yeniden hesaplanması gerekiyor” eleştirisi yapmış.

ADNAN OKTAR: Nedir, yorumla sen?

DİDEM ÜRER: Hocam, herhalde biraz ilişkileri düzenlemek amacıyla bir yazı olabilir. “Başbakan’ın iyi niyeti şüphesiz” diye söylemiş. Ama etrafındakilerde sorun var izlenimi vermişler Zaman Gazetesi’nde. Today’s Zaman’da çünkü çok zaman eleştiri yazıları yazılıyor.

ADNAN OKTAR: Sorunun şekli acayipti, yoksa olayda bir şey yok. Yani mutat vakalar, mutat olaylar, mutat hukuki gelişmeler. Bu o kadar yaygarası yapılacak, bu kadar yer yerinden oynatılacak bir şey değil. Suç varsa, zaten devlet müdahale ediyor, bu kadar. Orijinal yeni bir suç tasnifi, yeni bir suçlama, yeni bir yöntem yok ki. Her zaman olan mutat faaliyetlerin devamı.

DİDEM ÜRER: AK Parti Ankara Milletvekili Haluk Özdalga, tekke ve zaviyelerle türbelerin seddine ve türbedarlıklar ile bir takım unvanların men ve ilgasına dair kanunun yürürlükten kaldırılmasına dair kanun teklifini hazırladı.

ADNAN OKTAR: Ne faydası olacak onun?

AYLİN KOCAMAN: Cem evleri için.

ADNAN OKTAR: Cem evi açılamıyor mu o zaman?

AYLİN KOCAMAN: Bu kanundan dolayı açılamıyordu. Şimdi bu kaldırılınca, evet. Maaş da bağlanamıyor dedelere. Galiba açılabiliyordu da devletin himayesinde olmuyordu, yardım olmuyordu.

ADNAN OKTAR: Zaten o son dönemde de vardı tarikatlar, cemaatler halen de var. Var

Category

🗞
Haberler

Önerilen