• 11 yıl önce
GÜLŞAH GÜÇYETMEZ: Canımdan çok sevdiğim bir tanemle sohbetimize başlıyoruz, inşaAllah.

ADNAN OKTAR: Didem Hocam dinliyorum.

DİDEM ÜRER: Başbakan Erdoğan dün Rusya Federasyonu Devlet Başkanı Viladimir Putin’le bir basın toplantısı gerçekleştirmişti. Burada Rusya’nın da üyesi olduğu Şanghay İş Birliği Teşkilatı’na Türkiye’nin de alınması çağrısında bulundu.

ADNAN OKTAR: Hiçbir işimize yaramaz Şanghay. Medeniyeti yok, sanatı yok, mutluluğu yok, sevinci yok, kalitesi yok ne çıkar Şanghay’dan? Avrupa Birliği güzel bir hedef. Çünkü orada bir kalite var, hürriyet var, seçkinlik var, nezaket var. Estetiğin sanatın en güzel yönleri orada var. Ama Şanghay’da bana bir tane sanat gösterin, bir tane estetik gösterin, bir tane güzellik gösterin. Ne var Şanghay’da? Bol bol mafya devletleri var, bol bol gizli adam öldürme var, bol bol karanlık var, kabus var adı bile ürkütücü Şanghay’ın. Hiç gerek yok, hiçbir işimize yaramaz. Cinayet komitesi gibi. Suriye’deki katliamı Şanghay ekibi örgütlüyor, Suriye tek başına böyle bir şey yapmıyor ki. Şanghay’ın mafya yapılanmasının bir uygulaması o. Ve bu mafya uygulamasından da hiç biri kutulamıyor. Suriye katliamı eşittir Şanghay mafyası. Anlaşılmayacak bir yönü yok. Dolayısıyla Şanghay’a hiçbir şekilde yaklaşmaya niyetimiz olmaması lazım. Ama o ülkelerle tabii dost olmaya çalışırız, kardeş olmaya çalışırız. Onlara güzellik, insanlık, sevecenlik, merhamet, şefkat öğretecek tarzda güzel tavırlar sergileriz, arkadaş olmak için gayret ederiz. Ama böyle bir bağlantı kabul edilebilir bir şey değil. Tayyip Hocam bilmiyorum ne yönden bunu değerlendirdi? Ekonomik yönden değerlendiriyorsa bile yine olmaz, çünkü mafya yapılanması var. Kazakistan’a bir iş adamının gittiğini düşün, bir daha dönmesi mucize adamın Kazakistan’dan sağ salim dönmesi. Malını mülkünü kaptırmaması mucize. Yani, malını mülkünü kaptırmadan dönen bana bir tane iş adamı göstersinler Kazakistan’dan çok çok zor. Dolayısıyla anlaşılmaz bir yön yok.

CEYLAN ÖZBUDAK: Daha ucuz silah alındığı için o ülkeden.

ADNAN OKTAR: Silahla pusatla bizim ne işimiz var? NATO’nun içerisindeyiz biz zaten. NATO içerisinde güvenliğimiz sağlanıyor. Ayrıca bizim o tip silahlanmaya falan ihtiyacımız yok.

DİDEM ÜRER: Edirne’de Darül Hadis Camii imamı Mamur Eroğlu ve Bulgar kilisesi Rahibi Alexander Çıkırık iki din arasındaki sıcak ilişkileri daha da geliştirmek için imamlar ve rahipler arasında bir futbol maçı düzenlemeye karar verdiler Hocam. Röportajlarında “İslam’ın ve bütün dinlerin sevgi ve barış dini olduğu mesajını vermemiz için bu tür çalışmalar çok önemli” demişler.

ADNAN OKTAR: Futbol maçıyla falan bu işler olmaz ama yine bir başlangıç olarak iyi. Asıl kültürel demeçleri amaçları olması lazım. İmam maç oynuyor ama kitabında onun kabul ettiği eserlerde Hıristiyanları duvarın köşesine sıkıştırma var. Hristiyan’a karşı haşin bir tavır sergileniyor o eserlerde. Önce o eserlerin yanlışlığını vurgulasın, hurafelerin yanlışlığını vurgulasın. Asıl onunla olur, futbol maçı oynamayla olmaz.

Evet, dinliyorum.

DİDEM ÜRER: Hocam, Burcu Çetinkaya’nın tesettüre girdiğine dair haberler var. Bu kararı üzerine uzun süre önce aldığını fakat ancak cesaret edebildiğini söyledi. Üç yıldır namaz kıldığını ifade eden Çetinkaya altı yıldır da alkol almadığını söyledi. Ralliye devam etmek mecburiyetinde kalırsa o zaman belki bırakabileceğini söylemiş.

ADNAN OKTAR: Kim bu?

DİDEM ÜRER: Rallici Hocam, Türkiye’nin bayan milli rallicisi.

ADNAN OKTAR: Peki tesettür dışında resmi yok mu? Yani tanınan bir kişimi nedir?

DİDEM ÜRER: Var. Evet.

ADNAN OKTAR: Ben bir yerde resmini görmedim yahut tanımıyorum.

DİDEM ÜRER: Açık halini belki görünce.

ADNAN OKTAR: Bir bakayım.

Dinliyorum.

DİDEM ÜRER: Ertuğrul Özkök birkaç gündür Budizm’i tanıtan yazılar yazıyordu. Bugünkü yazısında sözde Müslümanlık adına sözde radikalleşen ve terör faaliyetlerinde bulunan ve mezhep sahiplerini teşvik eden bağnaz zihniyeti eleştirmiş. “Kendisinin Müslümanlığı sorgulamasına neden olan şeyin bağnazlık olduğunu” yazmış. “Bu tehlikenin İran’daki sosyalist devrimle başladığını” söylemiş. Ve “Türkiye’nin de mezhep kavgalarında taraf olduğunu” iddia etmiş. “Halen bir Müslüman olduğunu ve herkesin Allah’ın karşısında tek olarak hesap vereceğini, kendi Allah inancını kendi içinde yaşayacağını” anlatıyor.

ADNAN OKTAR: Bağnazlık tehlikesi var, doğru. Türkiye taraf niye olsun? Alevi kardeşlerimizi kucaklıyor, Türkiye gidip Irak’ta Alevi kardeşlerimizle iç içe sevgi gösterisinde bulunan üslup geliştiriyor. Dolayısıyla o pek geçerli değil. Eskisi için söylese belki de ama şu an öyle bir şey yok.

MaşaAllah. Güzel bir zamandayız, güzel bir zamandayız ama çok emek verilip çok sevap alınması gereken bir zamandayız. Vatan sathını ve bütün İslam alemini mektep haline getir

Category

🗞
Haberler

Önerilen