Taksim'de Gezi Parkı Protestoları - #direngeziparkı Bölüm 2

  • 11 yıl önce
Türkiye olarak çok hareketli günler geçiriyoruz. İnsanlar uyanışa geçti. Halkımız direnişe geçerek Mustafa Kemal Atatürk'ün "Gençliğe Hitabesi"nde kastettiklerini sonunda anlayarak ülkemizi karanlık günlerden kurtarmaya çalışmaya başladı. Taksim'deki Gezi Parkı'ndaki olay bardağı taşıran son damla olmuştu. Yoksa neden Taksim'deki birkaç ağaç için tüm Türkiye, hatta dünyadaki Türkler ayaklansın? Bize her yer Taksim, her yer Gezi Parkı'ydı. Taksim'deki ağaç için Hatay'daki bir genç şehit olabiliyordu. New York'ta, Viyana'da insanlar yürüyüş yapabiliyordu. Çünkü olay sadece ağaçlarımız değil. Tabii ki doğamızı korumak da ülkemizi korumak gibi bir şey. Fakat alkoldeki yeni düzenlemeler, ders kitaplarından Atatürk'ün çıkartılması, bazı kurumlarda siyasi iz taşıyor diye Atatürk rozetlerinin takılmasının yasaklanması, ismi Atatürk olan her şeyin yıkılmaya çalışılması (önümüzdeki yıllarda yıkılma projesi olan yerler Atatürk Kültür Merkezi ve Atatürk Havalimanı mesela), Ergenekon bahanesiyle generallerle profesörlerin içeri atılmalarıyla ordunun zayıflatılması, Dolmabahçe Sarayı'nda nöbet tutanlar beyaz giyinmiş askerlerken yerlerine polisin geçmesiyle bugünlerde halka zulüm eden polisin güçlendirilmesi, Türkiye Cumhuriyeti ile Türk bayrağı adlarının kaldırılmasının gündemde olması, hosteslerin etek boyunun uzatılması-fes takmaları-kırmızı rujun yasaklanması ve AKP iktidardayken gerçekleşen tüm bu İran'a döndürme çalışmalarından dolayı sabrımız tükenmişti. 3. köprünün adı bile halifeliği kaldıran Mustafa Kemal Atatürk değil. Halifeliği getiren Yavuz Sultan Selim'in adı verilecek. Üstelik kendisi Alevi kardeşlerimize zulüm ettiği için tam olarak laiklik karşıtı bir insan. Ama unutmamalılar ki Türkiye laiktir, laik kalacak. Gerçekten son günlerde duygusal anlar da yaşıyorum. Facebook'tan, Twitter'dan tüm yakınlarımın direnişlerini; Taksim'e, Beşiktaş'a gaz maskeleri ve gözlüklerle gittiklerine şahit olup duygulanıyorum. Gerçekten kenetlenmiş durumdayız. Doğan TV Center'da, Çelebi'de, Havaş'ta beraber çalıştığım insanlar; Michael Jackson Fan Club ve Şebnem Ferah Fan Club'larda bir zamanlar beraber eğlendiğim arkadaşlarım; komşularım; akrabalarım; eğitim hayatımda beraber dirsek çürüttüğüm sınıf arkadaşlarım; herkes ama herkes (birkaç at gözlüğüyle bakan kişi dışında) direnişte... Özellikle de, ismi lazım değil, AKP'ye oy veren bir arkadaşımın da AKP karşıtı "Hükümet istifa" gibi sloganlar atıp gaz bombası yemesini gördüğümde içimdeki umutsuzluğa karşı bir umut oluşturdu. En çok da gençlerimizin yaptıklarını gördükçe geleceğimizi karanlık görürken aydınlık bir ışık kıvılcımını hissedebiliyorum. Nazım Hikmet gerçekten de haklıymış: "Bir ağaç devrilir, bir millet uyanır"... Hangi takımın formasını giyerse giysin; hangi partiye oy verirse versin herkes örgütlenmiş durumda. Ben de sesimi haykırmak için Taksim'e gittim ve bu videoyu çektim. Umarım beğenirsiniz.

Önerilen